Examples of using "Oma" in a sentence and their turkish translations:
- Büyükannem TV izlemeyi seviyor.
- Büyükanne televizyon izlemekten hoşlanır.
Çocuk anneannesini ziyaret eder.
Büyükannenize yardım etmelisiniz.
- Anneannesiyle yaşıyor.
- Babaannesiyle birlikte yaşıyor.
Büyükannem avlusundaki otları çekiyordu.
Büyük annem ve büyük babam için kaygılanıyoruz.
Büyükannem tarafından oldukça sevilirim.
- Büyükannemin hemşiresi çok nazik.
- Anneannemin bakıcısı çok naziktir.
- Babaannemin bakıcısı çok kibardır.
Büyükannem bile bir mesaj gönderebilir.
- Bu büyükannemin bir resmi.
- Anneannemin bir resmi bu.
Büyükannem dindar olduğumu düşünüyor.
Gezinin amacı, büyükanneyi ziyaret etmekti.
Büyükannem mektubu bu sabah postaladı.
O benim büyükannem değil; o benim annem.
"Büyükannem ne yapıyor?" "Kanepede uyuyor."
Büyükbabamız ve büyükannemiz hakkında kaygılanıyoruz.
Çiçekleri satın aldım çünkü bu akşam büyükannemi ziyaret edeceğim.
Anneannem gibi konuşuyorsun.
Ne yazık ki büyük annemin ne bir kümesi ne de bir motosikleti vardı.
Büyükannem ve annem her zaman bunu söylerdi.
Büyükannemin bir sürü eşarbı var.
Bu öğleden sonra anneannemi ziyaret edeceğim için çiçek satın aldım.
Evlenmek istemiyorum çünkü, büyükannem bana sakat dedi.
Büyükannem hamur yapışmasın diye oklavanın üstüne un serpti.
Büyükanne ve büyükbaba nasıl balık pişiriyor?
Büyükannem Almanya'da ameliyat oldu.
"Büyükanne nerede?" "Kanepede uyuyor."
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.