Examples of using "Schaut" in a sentence and their turkish translations:
Sıçanlar. Bakın!
Şuna bakın.
Tom golf izliyor.
O bakıyor mu?
Kimse bakmıyor.
Tom gözlemliyor.
Tom bakmıyor.
Hey, bakın. Eski aletler var.
O şimdi televizyon izliyor.
- Büyükannem TV izlemeyi seviyor.
- Büyükanne televizyon izlemekten hoşlanır.
Tom neye bakıyor?
Tom şimdi TV izliyor.
Erkek kardeşim TV izler.
Tom bir video izliyor.
O bana bakıyor mu?
O bana bakıyor mu?
Tom minnettar görünüyor.
Tom hâlâ bakıyor.
Emily en sevdiği televizyon programını izliyor.
Hey, bakın. Eski aletler var.
Nancy çok yorgun görünüyor.
Biri bana bakıyor.
Tom cam kapıdan bakıyor.
Tom bana komik görünüyor.
Tom neden bize bakıyor?
Lütfen bu resme bak.
- Tom sana hayranlık besliyor.
- Tom sana saygı duyuyor.
Şu adama bak.
Ne yapabileceğime bak.
- Bu kitap ilginç görünüyor.
- Bu kitap ilgi çekici görünüyor.
O çanta pahalı görünüyor.
Carol genellikle korku filmlerini izler.
- Bütün dünya izliyor.
- Tüm dünya izliyor.
Tom sık sık korku filmleri izler.
O, asla diğerlerine tepeden bakmaz.
O, görmezlikten geliyor.
Dinozorlara bakıyor.
Tom resme bakıyor.
- O TV seyrediyor.
- Televizyon seyrediyor.
- O, televizyon seyrediyor.
O bir portakala benziyor.
Siz hepiniz neye bakıyorsunuz?
- Çok zor görünmüyor.
- Çok zor durmuyor.
O bir peruğa benziyor.
Tom görmezden geliyor.
Tom akşam yemeği yerken çoğunlukla TV izler.
Şu kırmızı binaya bak.
Bu hiç sana benzemiyor.
İlkbaharda her yer güzel görünüyor.
Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
O, yaşına göre genç görünüyor.
Kedim pencereden bakmayı sever.
Tom kızgın görünüyor.
Mary aynaya bakmayı sevmez.
Tom bana bakıyor mu?
Tom aynaya bakmayı sevmez.
Tom afallamış görünüyor.
Tom meraklı görünüyor.
Tom öfkeli görünür.
Tom ciddi görünüyor.
Tom şok olmuş görünüyor.
Sanırım Tom Mary'ye bakıyor.
Tom gökyüzüne bakıyor.
Benim küçük kız kardeşim anneme benziyor.
Tüm dünya izliyor.
Tom izliyor.
TV izlemeyi seviyor.
Tom Mary'nin olduğu kadar mutlu görünmüyor.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Beleş atın dişine bakılmaz.
O kırmızı elbise onun üzerinde iyi görünüyor.
Aile birlikte cinayet gizemlerini izlemeyi seviyor.
Singapore bu resimde çok güzel görünüyor.
Aile birlikte bir film izliyor.
Tom'un bilgisayar yetkinliği nasıl?
Tom, tanıdığım birine çok benziyor.
Bronz heykel uzaktan oldukça güzel görünüyor.
Dünya haritasına bir göz atın.
Hep sana bakıyor. Seni seviyor olmalı.
Kız kardeşimden başka, ailem televizyon izlemez.
Marika, Japon filmlerini izliyor mu?
Maalesef kitap izlemekten çok televizyon izliyoruz.
Tom gerçekten olduğundan çok daha yaşlı görünüyor.
Gözler kalbin aynasıdır.
- Gökyüzü tehditkar görünüyor.
- Hava bozdu.
O nadiren, kırk yılda bir, film seyretmeye gider.
O, hiç televizyon izlemez.
Dikkatle izleyin.
Yakından bak.
O, her zaman size bakıyor.
Bugün hava bulutlu mu?
Tom hayvanların resimlerine bakmaktan hoşlanır.
Onun bir sürü arkadaşı var gibi görünüyor.
Genç görünüyor. O benden daha yaşlı olamaz.