Examples of using "Methode" in a sentence and their turkish translations:
O yöntem işe yaramadı.
Benim tekniğim kusursuzdur.
Bu metot eskimiş.
Senin yöntemin daha iyi.
Yöntem kötü.
Sen daha iyi bir yol biliyor musun?
Bu metot kesin çalışacaktır.
Böyle bir metodun modası geçti.
Ben sistematik bir yöntemi tercih ederim.
Bu metot daha başarılı.
Biz tamamen yeni bir yöntem deniyoruz.
şaka bir yana tabi ki de gerçek yöntem
Sizin yöntem benimkinden farklı.
Benim yöntemim şaşırtıcı derecede basit, ama son derece etkili.
Yöntem basit ama çok etkiliydi.
Senin yönteminin hiç alternatifi yok mu?
Mangal et pişirmek için bir yoldur.
Bu bir çılgınlıksa içinde yöntem vardır.
demek ki bu yöntemimiz de suya düştü
Sigarayı bırakmak için hangi yöntemi kullandın?
Yeni metot ideal olmanın dışında bir şeydi.
Yeni metot epeyce düşünmeye değer.
Bu bir yöntem değil, kışkırtma.
Egzersiz stresten kurtulmak için en iyi yoldur.
Bu metodun avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Tom önerdiği yöntem işe yarayabilir.
Para biriktirmenin en iyi yolu nedir?
Yeni kelimeler öğrenmek için iyi bir yol biliyor musun?
Dosyalarını organize etmek için hangi metodu kullanıyorsunuz?
Hangi yöntemin daha iyi olduğunu henüz tartışmadık.
Yöntem uygulanmak için fazla pahalıydı.
Bunun bunu yapmanın en iyi yolu olduğundan emin misin?
Bu metodun işe yarayıp yaramayacağı şüpheli.
Kilo almak, kişisel gelişimin en kolay metodudur.
Baylar ve bayanlar, bunun bize söylediği, çılgınlığın bir metodu var.
Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.
Aşağılardaki durgun hava şartlarında iyi bir çoğalma yolu.
bir yöntem var mı sorusunun cevabı ise
Fakat en kötü dez avantajı ise kullandığı yöntemdi
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
- Sizce bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yol nedir?
- Bu anlaşmazlığı çözmek için en iyi yolun ne olduğunu düşünüyorsunuz?
Sence onu yapmanın en iyi yolu nedir?
Tom'un önerdiği yöntem daha iyi olabilirdi.
Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.
Tom onu yapmamızı önerdiğin şekilde onu yapmanın bir avantajı olduğunu düşünmüyor.
Kullandığı yöntemden kaynaklı son kullanma tarihi çokta uzun olmadı
Zengin olmak için kesin bir yöntem, zengin doğmuş olmaktır.
Yöntemim şaşırtıcı şekilde basit, ama etkisi büyük.
biz deneyerek dene yanıl yöntemiyle bunları çözüyorduk
İnternette para yapmanın iyi bir yolunu düşündü.
Lojban'ı hangi yöntemle öğrendin?
Favori dinlenme tarzın nedir?
Eğer problemi çözemezsen, farklı bir metot denemen daha iyi olur.
gemi yolculuğunda bir noktadan başlayıp aynı noktaya gelmenin yöntemini ise
İşe yarayan bir yöntem buluncaya kadar denemeye devam etmek zorundayız.
Bunu nasıl değiştireceğini biliyorsun, sadece istemiyorsun.
Sanırım sorunu çözmek için bir yol buldum.
Bu, stresi yatıştırmak için mükemmel bir yöntem.
Ancak, yine de okyanuslarda gezinmek için basit ve güvenilir bir yol sağlar.
Mantık, yanlış sonuca inançla ulaşmanın sistematik bir metodudur.
Bu metotla eline hiçbir şey geçmeyecek.
Benim yaklaşımım inanılmaz derecede basit ama çok etkili.
Tom her zaman iyi bir fincan kahveyi mahvetmenin en iyi yolunun içine krema ve şeker koymak olduğunu söylüyor.
Onu her zaman bu şekilde yaptığın için o bunu yapmak için en iyi yol olduğu anlamına gelmez.
ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.
Bu problemin en iyi çözümü bu.
Tom'a yapmasını istediğimiz şeyi yaptırmanın bir yolunu bulmak zorundayız.