Translation of "Medikamente" in Turkish

0.019 sec.

Examples of using "Medikamente" in a sentence and their turkish translations:

- Nimmst du deine Medikamente?
- Nehmt ihr eure Medikamente?
- Nehmen Sie Ihre Medikamente?

İlaçlarını alıyor musun?

Über nur 3 Medikamente

Sadece üç ilaçla

Holen wir die Medikamente.

Tamam, şu ilaçları alalım.

Nimmst du regelmäßig Medikamente?

Düzenli olarak herhangi bir ilaç alıyor musun?

Sami nahm viele Medikamente.

Sami birçok ilaç kullanıyordu.

Hast du Medikamente gegen Husten?

Öksürük ilacın var mı?

Hast du deine Medikamente genommen?

İlacını aldın mı?

Weil die Medikamente zu teuer waren.

karşı çıkmak için hasta savunucularıyla çalıştı.

Oh, nein. Wo sind die Medikamente?

Olamaz, ilaçlar nerede?

Ich bin allergisch gegen einige Medikamente.

Bazı ilaçlara alerjim var.

Einige Medikamente sind apotheken- und rezeptpflichtig.

Eczanedeki bazı ilaçlar sadece reçeteyle alınabilir.

Sie verkauft Medikamente in der Apotheke.

O, eczanede ilaç satıyor.

Nehmen sie im Moment irgendwelche Medikamente?

Şu anda herhangi bir ilaç kullanıyor musunuz?

Medikamente nie in der Toilette herunterspülen!

Asla ilaçları tuvalete atıp sifonu çekme.

Wo kann ich mir die Medikamente beschaffen?

İlacı nereden satın alabilirim?

Er hat seine Medikamente nicht bei sich.

Onun ilacı yok.

Tom hat aufgehört, seine Medikamente zu nehmen.

Tom meditasyon yapmayı bıraktı.

Man hat mich gezwungen, Medikamente zu nehmen.

İlaç almak zorunda kaldım.

Medikamente und Alkohol vertragen sich häufig nicht.

İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.

Die Medikamente im Regal sind frei verkäuflich.

Raftaki ilaçlar serbestçe satılabilir.

Der Apotheker hat mir die Medikamente verkauft.

Eczacı bana ilaçları sattı.

Der Arzt verschrieb seinem Patienten ein paar Medikamente.

Doktor hastasına biraz ilaç yazdı.

Der Arzt gab ihm ein paar schmerzstillende Medikamente.

Doktor ağrıyı dindirmek için ona bazı ilaçlar verdi.

Manche Medikamente schaden mehr, als dass sie helfen.

Bazı ilaçlar size faydadan çok zarar getirir.

Ich habe diese Medikamente für meinen Vater gekauft.

Bu ilaçları babam için aldım.

- Ich muss Medikamente nehmen.
- Ich muss Medizin einnehmen.

İlaç almak zorundayım.

Das Dorf der Emabrra wartet auf diese Malaria-Medikamente

Bu malarya aşılarına ihtiyacı olan Embarra Köyü

- Hast du das Medikament gekauft?
- Hast du die Medikamente gekauft?

İlaç aldın mı?

Die Medikamente sind schön kühl. Die Höhle hat sie kühl gehalten.

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

Aber sie hat die Medikamente nicht durchwühlt. Das waren vermutlich eher Affen.

Ama ilaçlara zarar veren o değil. Bu muhtemelen bir maymunun işi.

Und das wäre gut für die Medikamente, weil es dort viel kühler ist.

ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok serin.

- Tom muss alle drei Stunden Medizin nehmen.
- Tom muss alle drei Stunden Medikamente nehmen.

Tom her üç saatte bir ilaç almak zorunda.

Und das ist nicht gut für die Medikamente. Dafür brauchen wir noch einen anderen Plan.

Bu ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

- Werden diese Drogen unvermittelt abgesetzt, können Entzugserscheinungen auftreten.
- Plötzliches Absetzen dieser Medikamente kann zu Entzugserscheinungen führen.

Bu ilaçlar aniden kesilirse bazı yoksunluk belirtileri görülebilir.

Hier kommen wir nur langsam voran und das ist in dieser Hitze nicht gut für die Medikamente.

Ama burası oldukça yavaş bir güzergâh ve de havanın sıcak olması ilaçlar için bir sorun.

Jetzt, da Tom die richtigen Medikamente nimmt, sollte er es schaffen, sich besser unter Kontrolle zu halten.

Tom uygun ilacı aldığı için, kendini daha iyi kontrol edebilmesi gerekiyor.

Das wäre nicht so gut für die Medizin. Wir brauchen noch einen Plan, damit die Medikamente kühl bleiben.

Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

Wir könnten also in der Höhle übernachten. Das ist besser für die Medikamente, weil es viel kühler ist.

Bu mağarada kamp yapabiliriz ve bu ilaçlar için de iyi olur. İçerisi çok daha serin.