Examples of using "Langer" in a sentence and their turkish translations:
Hayat uzun, uzun bir yoldur.
Bu uzun bir mektup oldu.
Uzun, uzun zaman önce yaşlı bir adam ve karısı yaşarmış.
Uzun zaman önce köyün birinde yaşlı bir adam yaşarmış.
Uzun zaman önce küçük bir adada yaşlı bir kral yaşarmış.
- Uzun zaman önceydi.
- O ta ne zamandı.
Bu uzun bir mektuptu.
Tom uzun zaman önce öldü.
Uzun süre önce Paris'i ziyaret ettim.
Onlardan önce uzun bir kış vardı.
O uzun zaman önce oldu.
Her şey çok önceden hazırlanmıştı.
Bu alışılmadık derecede uzun bir cümle.
Uzun bir gün olacak.
Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Boston'a uzun bir yol var.
- Dinozorların çok uzun zaman önce nesli tükendi.
- Dinozorların çok uzun zaman önce nesilleri tükendi.
Uzun zaman önce burada bir köprü vardı.
Eğlence uzun sürmedi.
Bugün uzun bir gün olacak gibi görünüyor.
Ben bunu uzun zaman önce söyledim.
Uzun bir yolculuktan sonra nihayet vardık.
Uzun bir yokluktan sonra okula geldi.
Annem uzun bir hastalıktan dolayı çok zayıftı.
Yorgunum. Uzun bir gündü.
- Uzun süre önce o filmi izledim.
- Ben, o filmi uzun zaman önce izledim.
Uzun zaman önce Boston'u ziyaret ettim.
Senin ölümün yavaş ve sancılı olacak.
Bütün bunlar uzun süredir biliniyor.
Hâlâ gitmek için uzun bir yolumuz var.
Uzun bir zaman önce devler dünyayı yönettiler.
Onlar çok geçmeden evlenecek.
Mary ve ben uzun zaman önce çıktık.
Tom ve ben uzun süre önce flört ettik.
O uzun zaman önceydi.
Bunu uzun süre önce yapmalıydım.
Bay Smith ve ben uzun süredir birbirimizi tanıyoruz.
çünkü daha önce hiç Dubai'ye gitmedim.
Uzun bir süre önce bana söylemeliydin.
Uzun bir mektuptu, ama kısaca "Hayır." dedi.
O bana ebeveynlerimin ne kadar süre önce öldüğünü sordu.
Uzun süredir kasabayı ilk kez ziyaret ettim.
Bu adam bunu uzun bir süre önce kanıtladı.
Tom kamerayı alalı çok uzun zaman olmadı.
Kısa süre önce evimi boyamıştım.
Tom'un Mary'ye aşkı muhtemelen sürmeyecek.
- Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
- Uzun istişareden sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
Kısa süre önce hiç gitar çalamazdım.
O uzun süre önce doğru olabilirdi ama artık doğru değil.
ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.
O portre bana uzun süre önce tanıdığım birini hatırlatıyor.
Mesafe çok fazla olduğu için biz görüntünün çok çok önceki halini görüyoruz aslında
Uzun zaman önce ben gençken, ben her gün günlüğüme yazardım.
Uzun bir zaman önce Plüton hâlâ gezegenken, Tom adında bir oğlan vardı.
Uzun zaman önce, orada üç oğlu ve sadece bir keçisi olan bir terzi yaşadı.
Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.
Doğu Cephesinde, Ruslar sona erdi. uzun bir geri çekilme ve çizgi stabilize,
Uzun zaman önce terk edilmiş küçük kasaba zamanla donmuş gibi görünüyor.
Kısacası, yaşam kısadır.
Yakın geçmişte Almanca öğrenmek İngilizce öğrenmek kadar önemliydi.
Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.