Translation of "Kontrolle" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Kontrolle" in a sentence and their turkish translations:

- Übernimm die Kontrolle.
- Übernehmen Sie die Kontrolle.

- Yönetimi ele geçir.
- Kontrolü ele al.
- Kontrol altına alın.

- Ich verlor die Kontrolle.
- Ich habe die Kontrolle verloren.

Kontrolümü kaybettim.

Alles ist unter Kontrolle.

Her şey kontrol altında.

Tom war außer Kontrolle.

Tom kontrolden çıkmıştı.

Layla war außer Kontrolle.

Leyla kontrolden çıktı.

Die Situation entglitt ihrer Kontrolle.

Durum onların kontrolünden çıktı.

Ich habe alles unter Kontrolle.

Her şey kontrolüm altında.

Tom hat die Kontrolle verloren.

Tom kontrolü kaybetti.

Das ist außer Kontrolle geraten.

Bu kontrol edilemez.

Wir haben es unter Kontrolle.

Biz onu kontrol altına aldık.

Tom hat es unter Kontrolle.

Tom onu kontrol altına aldı.

"Es ist außer Kontrolle geraten..."

"İşler kontrolden çıktı ..."

Ich habe keine Kontrolle darüber.

Bunun üzerinde hiç kontrolüm yok.

Die Dinge geraten außer Kontrolle.

İşler çığırından çıkıyor.

Wir haben alles unter Kontrolle.

Biz her şeyi kontrol altına aldık.

Die Roboter sind außer Kontrolle!

Biz robotların kontrolünü kaybettik!

Die Inflation gerät außer Kontrolle.

Enflasyon kontrolden çıkıyor.

Ich habe das unter Kontrolle.

Bunu kontrol altında tutuyorum.

Der Roboter geriet außer Kontrolle.

Robot kontrolden çıktı

- Vertrauen ist gut, Kontrolle ist besser!
- Vertrauen ist gut, Vertrauen und Kontrolle ist besser.

Güven, ama kontrol et.

Vergiss nicht, du hast die Kontrolle.

Unutmayın, yetki sizde.

Mancherorts übernehmen sie sogar die Kontrolle.

Bazı yerleri de ele geçirmeye başlamışlardır.

Vertrauen ist gut, Kontrolle ist besser!

- Güven iyidir, kontrol daha da iyidir.
- Güvenmek iyidir, ama kontrol etmek daha iyidir.

Was geschah, war außerhalb meiner Kontrolle.

Olanlar kontrolüm dışındaydı.

Die Situation geriet rasch außer Kontrolle.

- Durum hızlıca kontrolden çıktı.
- Durum hızla kontrolden çıktı.

Die Situation geriet schnell außer Kontrolle.

Durum hızla denetimden çıktı.

Westberlin würde nicht sowjetischer Kontrolle unterliegen.

- Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.

Tom hatte sich nicht unter Kontrolle.

Tom kendini kontrol edemedi.

Sie hat ihre Klasse gut unter Kontrolle.

Sınıfta disiplini iyi sağlıyor.

Ich denke, hier ist alles unter Kontrolle.

Sanırım buradaki her şey kontrol altında.

Die Dinge sind etwas außer Kontrolle geraten.

İşler biraz kontrolden çıktı.

Sie hat ihre Kinder nicht unter Kontrolle.

O, çocuklarını kontrol altında tutmuyor.

Tom verlor die Kontrolle über den Wagen.

Tom, arabanın kontrolünü kaybetti.

Wenn er betrunken ist, gerät er außer Kontrolle.

O sarhoşken kontrolden çıkıyor.

Tom hat die Kontrolle über die Klasse verloren.

Tom sınıfın kontrolünü kaybetti.

Ich glaube, wir haben es unter Kontrolle gebracht.

Sanırım onu kontrol altına aldık.

Der Boxer muss seine Aggression unter Kontrolle halten.

Boksör saldırganlığını kontrol etmeli.

Besonders, wenn wir wenig oder keine Kontrolle darüber haben.

özellikle üzerinde çok az ya da hiç kontrolünüz varsa.

Die Rebellen haben die Kontrolle über die Hauptstadt übernommen.

İsyancılar başkentin kontrolünü ele geçirdiler.

Hoffen wir, dass die Situation nicht außer Kontrolle gerät.

Durumun kontrolden çıkmamasını umut edelim.

Die Menge geriet außer Kontrolle und durchbrach die Absperrung.

Kalabalık kontrolden çıktı ve parmaklıkları kırıp geçti.

Die Demonstration am Rathaus begann außer Kontrolle zu geraten.

Belediye binasındaki gösteri kontrolden çıkmaya başladı.

Die Polizei konnte die Menge nicht unter Kontrolle halten.

Polis kalabalığı kontrol edemedi.

- Ich kann das, was passiert, nicht kontrollieren.
- Ich habe keine Kontrolle über das, was geschieht.
- Ich habe keine Kontrolle über das Geschehen.

Ne olduğunu kontrol edemiyorum.

Jedenfalls, fünf Tage später hatten wir die Straßen unter Kontrolle.

Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.

Die Armee hat die Kontrolle über den internationalen Flughafen verloren.

Ordu, uluslararası havaalanı üzerindeki kontrolünü kaybetti.

Viel von Spaniens zerklüftetem Umland fiel unter die Kontrolle der Guerillas.

İspanya'nın çıkıntılı arazisinin çoğu Gerillaların kontrolündeydi

Nach dieser Stunde liegt die Kontrolle bereits in den Händen des Lehrers

o saatten sonra kontrol öğretmenin elinde zaten

Die lärmende Rasselbande von Jungen war nicht mehr unter Kontrolle zu halten.

Gürültülü cocuklar kontrolden cıkıyordu.

Es gibt vier wichtige Dinge beim meteorologischen Problem: Beobachtung, Verständnis, Vorhersage und Kontrolle.

Atmosferik sorun için dört ana parça vardır: gözlem, anlama, tahmin ve kontrol.

Er erweiterte die französische Kontrolle über Ostspanien durch eine Reihe erfolgreicher Belagerungen: in Lerida,

Bir dizi başarılı kuşatma ile doğu İspanya'daki Fransız kontrolünü genişletti: Lerida,

- Sie hat ihren Gemütszustand nicht unter Kontrolle.
- Sie hat ihre Gefühle nicht im Griff.

O, duygularını kontrol edemez.

Er warf sich in einen Angriff, verlor die Kontrolle über die Schlacht und wurde von Bernadottes

Kendini bir saldırıya atarak savaşın kontrolünü kaybetti ve Bernadotte'nin Kuzey Ordusu

- Wir haben alles im Griff.
- Wir haben alles fest im Griff.
- Wir haben alles unter Kontrolle.

Her şey kontrolümüz altında.

Jetzt, da Tom die richtigen Medikamente nimmt, sollte er es schaffen, sich besser unter Kontrolle zu halten.

Tom uygun ilacı aldığı için, kendini daha iyi kontrol edebilmesi gerekiyor.