Examples of using "Konferenz" in a sentence and their turkish translations:
Birçok insan o konferansa katıldı.
Konferans yarın sona erecek.
Tom neredeyse konferansı unuttu.
Toplantı yarın olacak.
Konferans yıllık olarak gerçekleşir.
Bugün bir toplantım var.
Konferans Tokyo'da düzenlenecek.
Toplantı bitti.
O konferans her yıl düzenlenir.
Konferans başarıyla sonuçlandı.
Konferans tam bir başarı değildi.
- Konferans Tokyo'da gerçekleşecek.
- Konferans Tokyo'da yapılacak.
- Toplantı Tokyo'da yapılacak.
Konferans bugün sona eriyor.
Konferans saat beşte bitti.
Konferans öbür gün yapılacak.
Bilimsel konferansa katıldı.
Konferans sırasında şirketimizi temsil etti.
Her şeyi hesaba katarsak, uluslararası konferans bir başarı idi.
Ebeveynlerimden bir toplantıya gitmek zorunda.
Konferans dün sona erdi.
Tom bir konferansta konuşma yaptı.
Tom uluslararası bir konferansa katıldı.
Tom konferansa katılmak için Boston'a gitti.
bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim
Konferansı önümüzdeki cuma gününe erteledik.
O, konferans sonuçları hakkında ne düşünüyor?
Bir konferans için Boston'a gidiyorum.
Onlar konferans sırasında greve gitmeyeceklerine söz verdiler.
Tom eski patronunu bir konferansta gördü.
Konferansa katılamayacağım.
Bir konferansta eski işverenini gördü.
Mary bir konferansta eski işverenini gördü.
Avukat toplantıda önemli bir kağıt verdi.
Konferansa birçok ülkeden temsilciler katıldı.
Başkan Yardımcısı ülkesini uluslararası konferansta temsil etti.
Onlar bir konferansta eski işverenlerini gördüler.
Toplantıda olman kesinlikle gerekli.
John konferansta bu adamla tanıştığını söyledi.
Konferans mart için planlandı fakat nisana kadar ertelendi.
Bu raporu toplantıdan önce bitirmek için neredeyse zamanım yoktu.
Onun geç gelmesi gerekiyorsa, konferansa onsuz başlayabilirsin.
"Neden Japonya'ya gidiyorsun?" "Tokyo'daki bir konferansa katılmak için."
Tom bugünkü toplantıya hepimizin katılması gerektiğini kesinlikle anlıyor.
Toplantı üçte başlar.
Toplantı dün yapıldı.
Başkan toplantıyı açtı.
Gelecek cumaya kadar oyunu erteledik.
Toplantıyı erteleyemeyiz.
Toplantıya katılamam.
Ben toplantının ertelenmesini öneriyorum.