Translation of "Klare" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Klare" in a sentence and their turkish translations:

Tom ist der klare Gewinner.

Tom açıkça galiptir.

Das ist eine ganz klare Sache.

Bu çok açık bir şey.

Da gibt es keine klare Antwort.

Açık cevaplar yok.

Das brachte mich auf klare Gedanken.

O beni açıkça düşündürdü.

Ich bekomme keine klare Antwort von Tom.

Tom'dan net bir cevap alamıyorum.

Sie hatte eine weiche und klare Stimme.

Onun yumuşak ve net bir sesi vardır.

Mach einen halben Liter klare Suppe heiß.

Yarım litre et suyunu ısıt.

Die Rotdrossel hat eine klare Vorliebe für Weißdornbeeren.

Kızıl ardıçkuşlarının alıç için açık bir tercihi var

Und Sie können sich vorstellen, dass dieses klare, helle Licht

Ve bu temiz,berrak ışığın

Dieses Buch wird dir eine klare Vorstellung der amerikanischen Lebensweise vermitteln.

Bu kitap size Amerikan yaşam tarzı hakkında net bir fikir verecektir.

Ich habe keine klare Vorstellung, wie ich mit meiner Tochter umgehen soll.

Kızımı nasıl idare edeceğim hakkında bir fikrim yok.

Entscheidend war, dass er die Gabe hatte, Napoleons verbale, manchmal vage Gebote in klare,

En önemlisi, Napolyon'un sözlü, bazen belirsiz emirlerini

- Ich versuche, eine klare Linie zwischen Geschäft und Vergnügung zu ziehen.
- Ich versuche, Geschäft und Vergnügen getrennt zu halten.

İşi ve zevki ayrı tutmaya çalışırım.