Examples of using "Jugendliche" in a sentence and their turkish translations:
Mary, gençken çocuk bakıcısı olarak çalışmış.
Genç insanlar öyle düşünmeye eğilimlidir.
Yaklaşık olarak otuz genç kişi katıldı.
Mary bir gençken çok güzeldi.
Bu dergi gençlere yöneliktir.
O bir genç olarak anoreksiyadan muzdaripti.
Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
Onun hep böyle parlayan genç bir cildi var.
Bu ülkede birçok genç insan işsiz.
Delikanlı yeni arabasını gösteriyor.
Japonya'daki birçok genç insan kahvaltıda ekmek yer.
Rapor birçok gencin alkolik olduğunu gözler önüne serdi.
Gördüğün genç adam benim erkek kardeşim.
Her ikisi de gençken Tom Mary ile çıkıyordu.
Bunu geçim yöntemi haline getirmiş youtuberlar da var
Tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam bana annemi gençken tanıdığını söyledi.
Polis memuru genci hırsızlık için tutukladı.