Translation of "Hoben" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Hoben" in a sentence and their turkish translations:

Sie hoben sie empor.

Onu kafalarının üstüne kaldırdılar.

Sie hoben ihn vorsichtig in den Rettungswagen.

Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.

Sie begrüßten sich, indem sie ihre Hüte hoben.

Şapkalarını kaldırarak birbirlerini selamlıyorlardı.

Die Kinder hoben für ihr Murmelspiel ein kleines Erdloch aus.

- Çocuklar meşe oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
- Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.