Examples of using "Heftiger" in a sentence and their turkish translations:
Dün yoğun bir yağmur vardı.
Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak
Dün gece şiddetli yağmur vardı.
Şiddetli bir yağmur yağmıştı.
- Bir sağanak yağdı.
- Şiddetli bir yağmur yağdı.
Şu şirketle sert bir yarış halindeyiz.
- Bu illet hastalık resmen beni mahvetti.
- Bu lanet hastalık beni resmen perişan etti.
Şiddetli kar yağışı trenin gidişini engelledi.
Askerler tarafından şiddetli bir savaş yapıldı.
Birkaç saat süren yoğun dövüşlerde, birden fazla kez el değiştirdi.
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.