Examples of using "Politiker" in a sentence and their turkish translations:
Tom politikacıdır.
dini kullanan siyasetçiler
Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.
Politikacı değilim değilim.
Bir politikacı olmak zor.
Politikacılar ne yapar?
Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
Politikacılar aynı bilimsel olmayan söylemleri tekrarlayarak
Anlarsınız, ben bir siyasetçiyim
Yani siz siyasetçisiniz, değil mi?
O sadece bir politikacı.
Politikacılar sözlerini tutmalı.
Şu politikacı Arizonalı.
O iyi bir politikacı değildi.
O politikacı kesinlikle dürüst değil.
Politikacılar para toplamada iyidir.
Gazeteci politikacıyı eleştirdi.
Bay White, liberal bir politikacıdır.
Bir siyasetçi olarak onun günleri sayılı.
O bir politikacı değil, fakat bir avukat.
Politikacı görevden alındı.
Politikacı işçileri harekete geçirdi.
Politikacı sözünü tutmadı.
O siyasetçi eski bir tilki.
Politikacılar her zaman doğruyu söylemez.
Ben bir politikacıyım.
- Politikacı istifasını ilan etti.
- Siyasetçi istifasını açıkladı.
Çoğu iklim bilimci veya çevreci siyasetçi bile dünyanın her yerine
O belli bir politikacının desteğine sahip.
- Politikacı kongreye değişiklikler yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reform yapılmasını önerdi.
- Siyasetçi kongreye reformlar önerdi.
- Politikacı kongreye değişiklikler önerdi.
Japon siyasetçilerden utanıyorum.
aynı zamanda bazı siyasilerin gücünü kullanarak
Benjamin Franklin Amerikalı bir politikacı ve mucit.
Yerel politikacılarıyla temas ettiler.
Biz politikacıları ikiyüzlülük ile ilişkilendirmek eğilimindeyiz.
Politikacıya büyük bir rüşvet teklif etti.
- Sence tüm politikacılarımız çok yaşlı değil mi?
- Tüm politikacılarımızın çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musun?
o okul sistemi içinde gerçekleri öğrenmenin ne anlamı var ki?
Onun hırsı büyük bir politikacı olmaktır.
Sözlerini tutmayan birçok politikacı var.
Bu politikacı, tipik bir şampanya sosyalistidir.
Birçok insan bu politikacının vicdansız bir kariyerist olduğunu düşünüyor.
"Dürüst politikacı" ifadesi bir çelişkidir.
Lincoln iyi bir siyasetçi ve akıllı bir avukattı.
Bizim politikacılarımızın hepsinin çok yaşlı oldukları izlenimine katılıyor musun?
Politikacı rüşvet almaktan utanmıyordu.
Benim ilk izlenimim onun anlayışlı bir politikacı olduğu yönünde.
Bu politikacı küresel ısınmayla mücadele için yeşil vergi önerdi.
Ayrıca politikacıların çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musunuz?
Politikacının doğruyu söylediği düşünüldü.
Fransa'daki en dürüst politikacılardan biri olduğuma inanıyorum.
Eğer politikacıların söylediğine inanırsan, bu gerçekten senin kendi hatan.
Bir politikacı her zaman aldığı paranın hesabını verebilmeli.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
Politikacılar genellikle sorulara net yanıt vermeyip gerçeklerin etrafında dolanır.
Rüşvet vermedikçe, o politikacı seninle görüşmez.
Politikacı güvenimizi kötüye kullandığı için özür dileme zahmetinde bulunmadı.
Politikacı öldüğünde, herkes oğulun babasının izinden gideceğini umuyordu.
Benjamin Franklin, Amerikalı bir devlet adamı ve mucitti.
Alman Die Welt gazetesi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yu " yaşayan en seksi politikacı" olarak nitelendirdi.
Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.
Bu siyasetçi bir yolsuzluk skandalıyla bağlantılı olduktan sonra istifa etti.