Examples of using "Größtenteils" in a sentence and their turkish translations:
Ağrının çoğu geçti.
Ancak bunların büyük bölümü çoğunlukla bize görünmezdir.
Kişinin yaşam tarzı, büyük ölçüde para ile belirlenir.
Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.
çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.
Ben onun söylediklerine çoğunlukla katılıyorum.
Başarım büyük ölçüde şanstan dolayı idi.
Tüm iskeletlerin kafaları kesilmişti ve analizler onların hepsinin erkek olduğunu, çoğunlukla