Examples of using "Ginge" in a sentence and their turkish translations:
O kadar uzağa gitmedim.
- Senin yerinde olsam giderdim.
- Yerinde olsam giderim.
Herhangi bir koşul altında gitmezdim.
Sen o bayanın benimle çıkacağını düşünüyor musun?
Sen o adamın benimle çıkacağını düşünüyor musun?
Nereye gittiğimi sordu.
Senin yerinde olsam oraya gitmem.
Kim Mary ile çıkmak istemiyor?
Gitmektense ölmeyi tercih ederim.
Senin için ölecektim.
Siz beyler o bayanın benimle çıkacağını düşünüyor musunuz?
Yerinde olsam, oraya tek başıma gitmem.
Oraya Tom ile gitmek zorunda kalmaktan nefret ediyorum.
Mary nasıl yüzeceğini bilse plaja daha sık gider.
Tom oraya gitmezdi.
Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Tom ofise gitmeden önce küçük bir atış talimine girmek istedi.
Yerinde olsam ona yardım ederim.
Bir seçeneğim olsa şimdi eve giderim.
Ona çıkma teklif etsem Mary'nin benimle çıkacağını düşünüyor musun?
Seninle çıkmak istiyorum.
Tom Mary'ye oraya tek başına giderse iyi olmayacağını düşündüğünü söyledi.
Keşke yaz hiç bitmese!
Bana Venedik'e gideceğini söyledi.
- Zengin olsam yurt dışına giderim.
- Zengin olsam yurt dışına giderdim.
Muhtemelen benimle çıkmak istemediğini biliyorum ama ben seninle çıkmak istiyorum.
Ona, yalnız gitmesinin daha iyi olacağını söyledim.
Benim çocuğum yok ve veraset kanunlarını pek sevmiyorum. Bunu devlete bırakırsam bürokrasinin eline geçer.
Yurt dışına gidersem, Fransa'ya giderim.
Zamanım olsaydı daha çok müze gezerdim.
Bana haziranda Fransa'ya gideceğini söyledi.
Tek başıma alışverişe gitmeyi tercih etmem.
Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim.
Yerinde olsam derhal eve giderim.
Yerinde olsam eve giderim ve biraz dinlenirim.
Bir fincan kahvenin seni daha iyi hissettirebileceğini düşündüm.
Yerinde olsam ona yardım ederim.