Examples of using "Umständen" in a sentence and their turkish translations:
oraya buraya sürüklenir.''
Her zaman şıklık.
O, kendini koşullara uydurdu.
Tom tuhaf şartlarda öldü.
Ben hiçbir suretle gitmeyeceğim.
Herhangi bir koşul altında gitmezdim.
O zor şartlarda çalışmak,
Tom gizemli koşullar altında öldü.
Ne yaparsanız yapın, brokoli yemeyin.
Mutluluğumuz koşulların keyfine kalmış olacaktır.
Başarısını iyi şansa bağladı.
Sosyal güvenlik numaranızı isteyebiliriz.
- Tom'la hiçbir koşulda poker oynama.
- Ne olursa olsun, Tom'la poker oynama.
Tom iyi.
Onu yaptırmak ne kadar sürerse sürsün onu yapacağız.
Bu şartlar altında Apple-1'i çıkardı Steve Jobs
Ben, ne olursa olsun bu sınavı geçmeliyim.
Bu şartlar altında çalışmak imkansız.
Bu tür şeyi ben asla yapamam.
Hayatını bu şartlar altında sürdüremezsin.
Bu gidişle biz bir ev satın alamayacağız.
Bu koşullar altında, öneriyi kabul edemem.
koşullar çok iyi olsa bile
Tom'u onu yapması için ikna edebilirim.
Mevcut koşullar altında, bu yolculuğu yaparken rahat hissetmedim.
Berlin, şu anda Avrupa'daki siyasi koşullardan çok muzdariptir.
Sana Tom'un hakkında duymak istemeyebileceğin bir şey söyleyeceğim.