Examples of using "Entzündet" in a sentence and their turkish translations:
Sık sık kulak enfeksiyonu geçiriyorum.
Ağaç kabuğu hemen yandı, oldukça yanıcı.
Bu ağaç kabuğu hemen yandı. Çok yanıcı!
Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.
Gözlerim acıyor.