Examples of using "Eintrittskarte" in a sentence and their turkish translations:
Senin bir giriş biletin var.
Bir giriş bileti ne kadar?
Ben bileti alacağım.
Giriş bileti ne kadar?
Her seyirci bilet satın alır.
Bir bilet istiyorum, lütfen.
Kapıda biletimi gösterdim.
Bileti boşuna aldım.
O sinema biletini kaybetti.
Bilet için sana ne kadar borçluyum?
Biletini unutma.
O, sinema biletini kaybetti.
Biletini kaybettin mi?
Giriş ücreti ne kadardır?
Sana bir bilet almayı deneyebilirim.
Tom Mary'nin konserine bir bilet almak için nereye gideceğini bilmiyordu.
O bileti Tom'dan mı aldın?
Bilet satın almak için yeterli parası olmayan tek kişinin Tom olduğunu sanmıyorum.
Sir Anthony'nin sekseninci doğum günü konseriydi ve herkes bir bilet istedi.
Takeo cebinde biletini aradı.
Lütfen bana yedi gösterisi için bir bilet verin.
Sanırım önceden bir bilet aldın.
Eğer yeterli parasını olmadığını bilseydi Tom Mary'nin biletini ödeyebilirdi.