Examples of using "Eingang" in a sentence and their turkish translations:
- Giriş nerededir?
- Giriş nerede?
İçeri girmek için başka yol yok.
Girişin önünde kimse ayakta durmuyor.
Müzenin girişi nerede?
Kapıda biletimi gösterdim.
- Müzenin girişi nerede?
- Müzenin girişi neresi?
O, girişte genç bir adam gördü.
Gelen kutunuzda bir e-posta mesajınız var.
Bazı insanlar girişte oyalanıyorlardı.
Sizinle önde tanışacağız.
Tiyatronun girişinde bir insan kalabalığı vardı.
Ejder mağarasına giriş nerede?
Girişi de biraz karla kapattım.
O binanın girişini bulmak benim için zordu.
Dışarıda ön tarafta park edilmiş bir BMW var.
Tuvaletin girişi çok kirli.
tabi birde girişinin merdivenin en üst basamağında olması
Misafirlerimizi karşılamak için kapıda durduk.
Tom ve Mary girişe yakın bir masada oturdu.
Tom girişe yakın duruyordu.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan da içeriye muhtemelen böyle girdi.
Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.
"Affedersiniz, ejderha mağarasının girişi nerede?" "Oraya girmesen daha iyi."