Examples of using "Kauft" in a sentence and their turkish translations:
Kim satın alıyor?
O, bilgisayarı satın alıyor.
bir animasyon stüdyosu satın alıyor
Tom ekmek alıyor.
O elbiseler satın alır.
Tom satın almıyor.
- O ekmek satın alıyor.
- O, ekmek satın alıyor.
Tom çevrimiçi alışveriş eder.
O ekmek alır.
O her zaman süt alır.
Peter bir erkek kedi satın alıyor.
O yiyecek satın alıyor.
O, bilgisayarı satın alıyor.
O, bilgisayarı satın alıyor.
Tom ekmek almaz.
Mary ekmek satın almaz.
Biz yumurtaları düzine ile alırız.
Her zaman pahalı elbiseler alır.
Tom Mary için bazı çiçekler alıyor.
O, alışverişi sever.
O sadece ikinci el giysiler alır.
Her seyirci bilet satın alır.
Eski bir şapka satın alıyor.
Tom neredeyse hiç çikolata kalıbı almaz.
O hâlâ süt alır.
Tom şişe su satın alır.
İkinci el arabaları nasıl alacağını biliyor.
Bu sanat türünü kim satın alıyor?
O bir kuyumcu dükkânında alışveriş yapıyor.
Onun için elbiselerini hâlâ Tom'un annesi alıyor.
Kız süpermarkette süt alıyor.
Tom genellikle giysileri internet üzerinden satın alır.
Kız arkadaşı için çiçek satın alır.
Neden Tom sadece yeni bir tane almıyor?
O, kitapçıdan kitap satın alıyor.
O, aldığı her şeyin kaydını tutar.
Kızım dükkândan süt alıyor.
Tom gelecek yıl yeni bir ev satın alıyor.
Kullanışlı olacak ne varsa sadece onu satın alır.
Kızım dükkândan süt alıyor.
Tom'un ne aldığı umurumda değil.
O, giysiler alırken dikkatli seçimler yapar.
Adam eşi için güzel güller alıyor.
Bir tüccar malları alan ve satan bir kişidir.
Tom babasının ona bir midilli almasını istiyor.
O onun pahalı bir nişan yüzüğü almasını istemiyor.
Tom gelecek hafta yeni bir araba satın alacak.
Eşyaları kredili almayın.
Sonunda en iyisini satın almak her zaman daha ucuzdur.
Tom ziyafet için Mary'nin yeni bir elbise almasını istedi.
Tom bu mağazadan neredeyse bir şey almaz.
Tom'un eşyaları kara borsadan aldığını işittim.
O ne zaman alışverişe gitse, kendini gücünün yettiğinden daha fazlasını alarak bitirir.
- Nereden sebze alıyorsunuz?
- Sebzeyi nereden alıyorsun?
Şimdilerde rakip gördüğü şirketleri hemen bünyesinde satın alıyor onu geliştiriyor.
- Lütfen birkaç elma satın alın.
- Lütfen birkaç elma al.
Lütfen bir tüp diş macunu al.
Tom Mary'ye doğum günü için ne alacağını bilmiyor.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
Neden burada alışveriş yapıyorsun? Her şey pahalı.