Translation of "Hilft" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Hilft" in a sentence and their turkish translations:

Tom hilft.

Tom yardım ediyor.

Das hilft.

Bu yardımcı olur.

Hilft es?

Yardım mı?

Hilft das?

O yardımcı olur mu?

- Marie hilft ihrer Mutter.
- Marie hilft seiner Mutter.
- Maria hilft ihrer Mutter.

Marie annesine yardım ediyor.

- Er hilft anderen oft.
- Er hilft oft anderen.

Sık sık başkalarına yardım eder.

- Marie hilft ihrer Mutter.
- Maria hilft ihrer Mutter.

Mary annesine yardım ediyor.

- Das hilft nicht viel.
- Das hilft nicht sehr.

O çok fazla yardımcı olmuyor.

Sie hilft ihm.

Ona yardımcı oluyor.

Er hilft ihr.

O ona yardımcı olur.

Das hilft immer.

Onun her zaman yararı olur.

Er hilft mir.

O bana yardım ediyor.

Er hilft uns.

O bize yardım eder.

Sie hilft uns.

O bize yardım eder.

Sie hilft mir.

O bana yardım ediyor.

Tom hilft uns.

Tom bize yardımcı olur.

Jeder Dollar hilft.

Her dolar yardım eder.

Tom hilft Maria.

Tom Mary'ye yardım eder.

Das hilft nicht.

Bu yardım değil.

Tom hilft nicht.

Tom yardım etmiyor.

Tom hilft ihr.

Tom ona yardım ediyor.

Tom hilft ihm.

Tom ona yardım ediyor.

Tom hilft mir.

Tom bana yardım ediyor.

Wer hilft ihr?

Ona kim yardım eder?

Sie hilft ihr.

O, ona yardımcı olur.

Hilft Tom Maria?

Tom Mary'ye yardım eder mi?

- Marika hilft mir im Englischen.
- Marika hilft mir mit Englisch.

Marika bana İngilizcede yardım eder.

Wer hilft deiner Mutter?

Annene kim yardım eder?

Tom hilft seiner Frau.

Tom karısına yardım ediyor.

Hilft dieses Medikament überhaupt?

Bu ilaç gerçekten yardımcı oluyor mu?

Tom hilft den Armen.

Tom fakirlere yardım eder.

Und niemand hilft dir?

Kim sana yardım eder?

Marie hilft uns morgen.

Mary yarın bize yardımcı olacak.

Ich hoffe, das hilft.

Umarım yararı olur.

Das hilft dir nicht.

Bunun sana faydası olmaz.

Tom hilft dir bestimmt.

Tom'un sana yardımcı olacağına eminim.

Tom hilft gerne anderen.

Tom başkalarına yardım etmeyi sever.

Tom hilft anderen oft.

Tom sık sık başkalarına yardım eder.

Nie hilft mir Tom.

Tom asla bana yardım etmez.

Tom hilft mir nicht.

Tom bana yardım etmez.

Tom hilft uns morgen.

Tom yarın bize yardım edecek.

Warum hilft Tom niemand?

Neden kimse Tom'a yardım etmiyor?

Er hilft den Armen.

O, fakirlere yardım eder.

Das hilft mir, einzuschlafen.

Bu benim uyumama yardım ediyor.

Das hilft uns sehr.

Bu bize çok yardımcı olur.

Warum hilft mir niemand?

Neden kimse bana yardım etmeyecek?

Warum hilft Ihnen keiner?

Neden kimse sana yardım etmiyor?

Tom hilft Mary morgen.

Yarın Tom Mary'ye yardım edecek.

Maria hilft gerne anderen.

Mary başkalarına yardım etmeyi sever.

Man hilft mir gerade.

Bana yardım ediliyor.

Tom hilft seinen Kollegen.

Tom meslektaşlarına yardım eder.

Tom hilft Mary oft.

- Tom çoğunlukla Mary'ye yardım eder.
- Tom Mary'ye sıkça yardım eder.

Tom hilft immer Maria.

Tom her zaman Mary'ye yardım eder.

Tom hilft uns immer.

Tom her zaman bize yardım eder.

Joga hilft gegen Stress.

Yoga strese karşı yararlıdır.

Den Haien hilft das Überraschungsmoment.

Köpek balıkları sürpriz saldırı yapıyor.

Diese Medizin hilft gegen Kopfschmerz.

Bu ilaç baş ağrısını tedavi eder.

Warum hilft Tom Maria nicht?

Tom neden Mary'ye yardım etmiyor?

Tom hilft uns bestimmt nicht.

Tom'un bize yardım etmeyeceğine eminim.

Tom hilft mir im Französischen.

Tom Fransızcada bana yardın eder.

Er hilft denen in Not.

O, hayatında zorlukları olanlara yardımcı olur.

Warum hilft uns nicht irgendjemand?

Hiç kimse neden bize yardımcı olmuyor?

Stolz hilft dir hier nicht.

- Gururunu bir kenara bırak!
- Gururunu ayaklar altına alma!

Das hilft mir nicht weiter.

Onun bana yararı olmaz.

Sich zu verstecken hilft nicht.

Kendini gizlemen işe yaramaz.

Sie hilft manchmal ihrer Mutter.

O, bazen annesine yardım eder.

Warum hilft Tom uns nicht?

Neden Tom bize yardım etmiyor?

Sie hilft dem Mackintosh-Jungen.

O, Mackintosh çocuğa yardım eder.

Bei Traurigkeit hilft nur Musik.

Üzgün olunca tek çare müziktir.

Meine Mama hilft mir viel.

Annem bana çok yardım eder.

Yoga hilft, sich zu entspannen.

Yoga gevşemeye yardımcı olur.

Tom hilft uns fast nie.

Tom neredeyse hiçbir zaman bize yardım etmez.

Der Mann hilft seiner Frau.

Adam karısına yardım ediyor.

- Hast du jemanden gefunden, der dir hilft?
- Habt ihr jemanden gefunden, der euch hilft?
- Haben Sie jemanden gefunden, der Ihnen hilft?

Sana yardım edecek birini buldun mu?

- Glaubst du wirklich, dass Tom uns hilft?
- Glaubt ihr wirklich, dass Tom uns hilft?
- Glauben Sie wirklich, dass Tom uns hilft?

- Gerçekten Tom'un bize yardım edeceğini düşünüyor musun?
- Gerçekten Tom'un bize yardım edeceğini mi düşünüyorsun?

- Tom hilft Maria oft bei ihren Hausaufgaben.
- Tom hilft Maria oft bei den Hausaufgaben.

Tom sık sık ev ödevinde Mary'ye yardımcı olur.

Meine Frau hilft mir beim Straßenbau.

Karım yol yapımında bana yardım ediyor.

Ich brauche jemanden, der mir hilft.

- Bana yardım edecek birine ihtiyacım var.
- Lütfen, biri bana yardım etsin.

Samuel hilft jedem, der ihn fragt.

Samuel ondan isteyen herkese yardımcı olur.

Ich erwarte, dass er mir hilft.

Onun bana yardım etmesini bekliyorum.

Er weiß, wie man Leuten hilft.

O, insanlara nasıl yardım edeceğini biliyor.

Sage noch einmal, wer uns hilft!

Bize kimin yardım edeceğini bana tekrar söyle.

Wir wollen, dass Tom Maria hilft.

Tom'un Mary'ye yardım etmesini istiyoruz.

Es hilft nichts, in Panik auszubrechen.

Panik yapmak yardım etmeyecek.