Examples of using "Blicken" in a sentence and their turkish translations:
Herkes Tom'a bakıyor.
Tom hiç ortalarda görünmedi.
O öğle saatlerinde ortaya çıktı.
Tom gerçeklerle yüzleşmeli.
Ali kızı bakışlarıyla yedi.
Tom gelinceye kadar gerçekten beklemek istiyor musun?
tüm kalpleri canlandırırken görebiliyorum.
İki kadın Tom'a ve sonra da birbirlerine bakar.
Tom etrafta değildi.
Tom henüz işe gitmedi.
Gitsin bir daha buralara uğramasın.
Mary Tom'un gözleriyle onu soyduğunu hissetti.
Gerçeklerle yüzleşmek her zaman kolay değildir.
Tom yine burada yüzünü göstermeye cesaret etmedi.
Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında
Tom'u üç saat bekledim ama o asla ortaya çıkmadı.
Sen gerçeklerle yüzleşmek zorundasın.
Tom gelmek için söz verdi, ama henüz gelmedi.
Tom orada olacağına söz verdi ama gelmedi.
O şimdi emekli, Yves memnun ve sakin bir yaşam için sabırsızlanabilir.
Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Bu saatte sokakta kimsenin olmamasını garip buluyorum.
Birçok insan sizi örnek alıyor. Onları hayal kırıklığına uğratmayın.
O onun gözlerinin önünde soyundu.