Examples of using "Bevorzugen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir pencere koltuğu tercih ediyorlar.
Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
Kimisiyse daha direkt bir rota tercih ediyor.
Biz çay veya kahve tercih ederiz.
Ben onurlu bir ölümü tercih ederim.
Hangisini tercih edersiniz, İlkbaharı mı yoksa Sonbaharı mı?
- Sen beyaz şarabı mı kırmızı şarabı mı tercih edersin?
- Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?
- Bazı insanlar kahveyi sever, diğerleri ise çayı tercih eder.
- Bazı insanlar kahve severken diğerleri çayı tercih eder.
Fransızlar İnternet'i yazılı basına tercih ediyorlar.
İlkbaharı mı yoksa son baharı mı tercih edersin?
TV'yi dublajlı mı yoksa altyazılı mı izlemeyi tercih ediyorsun?
"Çay mı yoksa kahve mi tercih edersiniz?" "Hiçbiri. Ben süt tercih ederim."
Hangisini daha çok seversin, paten yapmayı mı yoksa kayak yapmayı mı?