Translation of "Bereisen" in Turkish

Ich möchte Korea bereisen.

Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.

Werden Sie andere Länder bereisen?

Başka ülkeleri ziyaret edecek misiniz?

Eines Tages werde ich fremde Länder bereisen.

Bir gün yabancı ülkeleri ziyaret edeceğim.

Sie hat vor, das ganze Land zu bereisen.

O, tüm ülkeyi seyahat etmeyi planlıyor.

Ich habe große Lust, die Seidenstraße zu bereisen.

Ben İpek Yolu'nu ziyaret etmeyi aklıma koydum.

Ich möchte ein Spitzenmodell werden und die ganze Welt bereisen.

Bir top model olmak ve dünyayı gezmek istiyorum.

In naher Zukunft wird die Menschheit den Mond bereisen können.

İnsanın aya seyahat edebileceği zaman yakında gelecek.

- Er will das ganze Land bereisen.
- Er will durch das ganze Land reisen.

O, tüm ülkeyi seyahat etmeyi planlıyor.

- Heutzutage reisen viele junge Japaner ins Ausland.
- Heutzutage bereisen viele junge Japaner das Ausland.

Birçok genç Japon bu günlerde yurt dışına seyahat ediyor.

Ich denke nicht, dass das Land gefährlich ist. Du kannst es ohne Angst bereisen.

Ben o ülkenin tehlikeli olduğunu sanmıyorum. Sen oraya korkmadan gidebilirsin.