Examples of using "Korea" in a sentence and their turkish translations:
Kore'ye gitmek istiyorum.
Kore'yi ziyaret etmek istiyorum.
Kore'ye uçakla gittik.
Büyükbabam Kore'de öldü.
- Kore'de hangi diller konuşuluyor?
- Kore'de hangi dilleri konuşurlar?
Seni Kore'ye ne getirdi?
Bu TV, Kore'de yapıldı.
Kore'de ilk kez mi bulunuyorsun?
Korece sıkıcı değildir, o her zaman heyecan vericidir.
Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından bir inceleme yapılmasına izin verdi.
Tom bir Hıristiyan misyoner olarak Kore'ye gitti
Babam gelecek hafta Kore'yi ziyaret edecek.
Altı yıl öncesinde Kore’den Arjantin’e