Examples of using "Belastet" in a sentence and their turkish translations:
- Tom işle o kadar doluydu ki yemek yemeyi unutacaktı.
- Tom işle o kadar çok meşguldü ki yemek yemeyi unutacaktı.
Ruhunuza yük ne varsa ondan kurtulun, bırakmak zor değil bilakis dertlerden kurtarır.
Eğer ki beyninizi zaten zorlamadıysanız şu an bir yorgunluk hissetmiyeceksiniz
Tom'un çocuklarının ondan bir şey miras alması çok zayıf bir olasılıktır.