Examples of using "Bürstete" in a sentence and their turkish translations:
O, şapkasını fırçaladı.
O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.
- Saçlarımı taradı.
- O benim saçlarımı taradı.
Saçımı fırçaladım.
Onun saçını taradım.
Mary saçlarını tararken aynaya baktı.
Mary saçlarını fırçaladı ve bir at kuyruğu yaptı.