Translation of "Bürstete" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Bürstete" in a sentence and their turkish translations:

Er bürstete seinen Hut.

O, şapkasını fırçaladı.

Sie bürstete schnell meine Schuhe.

O ayakkabılarımı çabucak fırçaladı.

Sie bürstete mir das Haar.

- Saçlarımı taradı.
- O benim saçlarımı taradı.

Ich bürstete mir das Haar.

Saçımı fırçaladım.

Ich bürstete ihr die Haare.

Onun saçını taradım.

Maria schaute in den Spiegel, während sie sich das Haar bürstete.

Mary saçlarını tararken aynaya baktı.

Maria bürstete sich das Haar und band es zu einem Pferdeschwanz zusammen.

Mary saçlarını fırçaladı ve bir at kuyruğu yaptı.