Translation of "Haare" in Turkish

0.273 sec.

Examples of using "Haare" in a sentence and their turkish translations:

- Ich mag deine Haare.
- Mir gefallen deine Haare.
- Mir gefallen Ihre Haare.

- Saçından hoşlanıyorum.
- Saçını seviyorum.

- Maria hat lange Haare.
- Mary hat lange Haare.

Maria'nın uzun saçları var.

- Ich mag kurze Haare.
- Kurze Haare gefallen mir.

Kısa saç seviyorum.

- Sie kämmt ihr die Haare.
- Sie kämmt sich die Haare.

O, saçını tarar.

- Ihre Haare sind zu lang.
- Deine Haare sind zu lang.
- Dein Haar ist zu lang.
- Ihr habt zu lange Haare.
- Sie haben zu lange Haare.
- Du hast zu lange Haare.

- Saçınız çok uzun.
- Saçın çok uzun.

Er hatte dunkelbraune Haare.

Koyu kahverengi saçları vardı.

Sie hat schulterlange Haare.

Saçları omuz hizasında.

Ich hatte graue Haare.

Benim gri saçım vardı.

Tom hat lange Haare.

Tom'un uzun saçı var.

Du hast schöne Haare.

Saçın güzel.

Hat Tom lange Haare?

Tom'un uzun saçı var mı?

Sie hat blonde Haare.

Onun sarı saçı var.

Ich mag kurze Haare.

Kısa saç seviyorum.

Maria hat lange Haare.

- Maria'nın uzun saçı var.
- Maria'nın uzun saçları var.

Tom hat schwarze Haare.

Tom'un siyah saçı var.

Ich habe schöne Haare.

Güzel saçım var.

Luke hat kurze Haare.

Luke'un kısa saçı var.

Toms Haare sind kastanienbraun.

Tom'un saçı kestane kahverengisi.

Tom hat rote Haare.

Tom'un kırmızı saçı var.

Lange Haare sind unmodern.

Uzun saçın modası geçti.

Die Säugetiere haben Haare.

Memelilerin saçı var.

Deine Haare riechen wundervoll.

Saçınız harika kokuyor.

Hat Tom graue Haare?

Tom gri saçlı mı?

Ihre Haare sind nachgewachsen.

Saçları yeniden uzadı.

Lass meine Haare los!

Saçımı bırak.

Tom hat stachelige Haare.

Tom'un çok sert saçı var.

Ihre Haare sind lang.

- Onun saçlı uzun.
- Onun saçı uzun.

Tom hat kurze Haare.

Tom'un kısa saçı var.

Tom hat weiße Haare.

Tom'un beyaz saçları var.

Ich habe rote Haare.

- Benim kızıl saçım var.
- Kızıl saçlarım var.

Ich habe lange Haare.

Uzun saçlarım var.

Tom schneidet Marias Haare.

Tom, Mary'nin saçını kesiyor.

Tom hat fettige Haare.

Tom'un yağlı saçları var.

- Tom flocht Maria die Haare.
- Tom hat Maria die Haare geflochten.

Tom, Mary'nin saçını ördü.

- Tom hat Maria die Haare geschnitten.
- Tom schnitt Maria die Haare.

Tom, Mary'nin saçını kesti.

- Ich möchte meine Haare färben.
- Ich möchte mir die Haare färben.

Saçımı boyamak istiyorum.

- Ich werde mir die Haare nicht waschen.
- Ich wasche meine Haare nicht.
- Ich wasche mir meine Haare nicht.

Saçımı yıkamıyorum.

- Du solltest dir die Haare waschen.
- Sie sollten sich die Haare waschen.

- Saçını yıkamalısın.
- Saçlarını yıkamalısın.

- Ich mag kurze Haare.
- Kurze Haare gefallen mir.
- Ich mag kurzen Haarschnitt.

Kısa saç seviyorum.

- Hast du dir die Haare gewaschen?
- Haben Sie sich die Haare gewaschen?

Saçını yıkadın mı?

- Ich habe mir nicht die Haare gewaschen.
- Ich habe meine Haare nicht gewaschen.
- Ich habe mir die Haare nicht gewaschen.

Saçımı yıkamadım.

Dieser Junge hat schwarze Haare.

O çocuk siyah saçlı.

Papas Haare sind grau geworden.

Babamın saçı grileşti.

Vor Gram ergrauten ihre Haare.

- Çile çekmekten saçı ağardı.
- Saçı dertten ağardı.

Meine Haare sind so durcheinander!

Saçım çok dağınık.

Tom will seine Haare färben.

Tom saçını boyamak istiyor.

Ich habe meine Haare blondiert.

Saçımı sarıya boyadım.

Sie hat sehr lange Haare.

Onun çok uzun saçları var.

Ich schneide ihre Haare nicht.

Onların saçlarını tıraş etmem.

Tom fallen die Haare aus.

Tom'un saçları dökülüyor.

Meine Haare sind noch feucht.

Saçım hâlâ nemli.

Tom hat sehr kurze Haare.

Tom'un çok kısa saçı var.

Wer hat deine Haare geschnitten?

Saçını kim kesti?

Sie flocht mir die Haare.

Saçımı ördü.

Ich bürstete ihr die Haare.

Onun saçını taradım.

Schneide dir nicht die Haare!

Saçını kesme!

Ich habe graue Haare bekommen.

Saçım ağardı.

Färbt sich Tom die Haare?

Tom saçını boyuyor mu?

Bitte berührt meine Haare nicht.

Saçıma dokunma lütfen.

Färbst du dir die Haare?

Saçını boyar mısın?

Er hat sehr kurze Haare.

Onun saçı çok kısa.

Ich muss meine Haare zurechtmachen.

Saçımı yaptırmak zorundayım.

Deine Haare sehen großartig aus.

Saçınız harika görünüyor.

Sie hat sehr kurze Haare.

- O çok kısa saçlı.
- Onun çok kısa saçı var.

Ihre Haare sind weiß geworden.

Saçları beyaza dönüştü.

Lidia hat glatte blonde Haare.

Lidia'nın sarı düz saçları var.

Kurze Haare stehen ihm besser.

Kısa saç onda daha iyi görünüyor.

Tom färbte seine Haare grün.

Tom saçını yeşile boyadı.

Tom hat viele graue Haare.

Tom'un birçok gri saçı var.

Tom kämmt sich die Haare.

- Tom saçını tarıyor.
- Tom saçlarını tarıyor.

Hast du deine Haare getrocknet?

Saçını kuruttun mu?

Tom hat jetzt kurze Haare.

Tom'un artık kısa saçları var

Tom wusch sich die Haare.

Tom saçını yıkadı.

Ich lasse meine Haare schneiden.

Saçlarımı kestiriyorum.

- Kämme deine Haare bevor du ausgehst.
- Kämm dir die Haare, ehe du ausgehst.

Dışarı çıkmadan önce saçını tara.

- Er hat sich die Haare schneiden lassen.
- Er ließ sich die Haare schneiden.

O saçını kestirdi.

- Du solltest dir die Haare schneiden lassen.
- Du solltest dir die Haare schneiden.

- Saçını kestirmelisin.
- Saç tıraşına ihtiyacın var.

- Wie oft wäschst du dir die Haare?
- Wie oft waschen Sie sich die Haare?
- Wie oft wascht ihr euch die Haare?

- Saçını ne sıklıkta yıkarsın?
- Ne sıklıkla saçını yıkarsın?

- Ich wasche meine Haare morgens nicht.
- Ich wasche mir des Morgens nicht die Haare.

Sabah saçımı yıkamam.

- Maria hat sich nicht die Haare gewaschen.
- Maria hat sich die Haare nicht gewaschen.

- Mary saçını yıkamadı.
- Mary saçlarını yıkamadı.

Meine Haare sind länger als Janes.

Saçlarım Jane'inkinden daha uzun.

Deine Haare sehen wirklich unordentlich aus.

Saçınız gerçekten dağınık görünüyor.

Warum trocknest du dir die Haare?

Niçin saçını kurutuyorsun?

Ich bekomme immer mehr graue Haare.

Saçım gittikçe grileşiyor.

Ich muss mir die Haare kämmen.

- Saçımı taramalıyım.
- Saçımı taramak zorundayım.

Letztes Jahr hatte er lange Haare.

Geçen yıl o uzun saça sahipti.

Hast du dir die Haare geschnitten?

Sen saçını kestin mi?

Ich hätte gerne die Haare geschnitten.

Saçımı kestirmek istiyorum.

Fast alle Japaner haben dunkle Haare.

Neredeyse tüm Japonlar koyu saça sahiptir.

Ich habe meine Haare rot gefärbt.

Saçımı kızıl boyadım.

Tom hat sich die Haare gefärbt.

Tom saçını boyadı.