Examples of using "Atlantischen" in a sentence and their turkish translations:
Onlar Atlantik Okyanusunu geçtiler.
Brezilya Atlantik Okyanusu'nun yanı sıra on ülkeye sınır komşusudur.
iklim değişimiyle mücadele etmek, Atlantik'i geçmeye hazır.
Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.