Examples of using "überquerten" in a sentence and their turkish translations:
Onlar köprünün üzerinden geçtiler.
Onlar Atlantik Okyanusunu geçtiler.
Ocak ayında, iki Koalisyon ordusu Ren Fransa'ya:
Küçük kız kardeşim caddeyi geçerken elimi tuttu.
Caddeyyi geçerken küçük kız kardeşimle el ele tutuştuk.
Biz bir tekne ile gölü geçtik.
Sen caddeyi geçtin.