Examples of using "Ozeans" in a sentence and their turkish translations:
Peki belki de okyanusları temizlemek nafile.
okyanusun büyük bölümü buna hiç benzemiyor.
...okyanusun ritmiyle derinden bir bağ kuracak.
Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
okyanusun bu çok önemli kısmını anlamamız gerekiyor.
Hatta belki de okyanusun kalan kısmındaki tüm canlıların toplamından daha fazla.
Bu okyanus manzarasına aşina olduğunuzdan eminim,
sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.
Bir çocuk olarak devasa Atlantik Okyanusu'nun gücüyle yaşamak inanılmaz heyecanlıydı.