Examples of using "Anscheinend" in a sentence and their turkish translations:
Bir şey eksik gibi görünüyor.
O, gerçeğin farkında gibi görünüyor.
O, başı ağrıyor gibi görünüyor.
Görünüşe göre Ann'ı tanıyor.
Tom vazgeçmiş gibi görünüyor.
Belli ki anlamıyorsun.
Herkes gitmiş gibi görünüyor.
Jack hasta görünüyor.
Bu bugün çok meşgul olduğunuz görünüyor.
Harika bir hafta sonu geçirmiş olmalısın?
Başarılı olmamı istemiyorsun gibi görünüyor.
Önemli bir şey biliyor gibi görünüyor.
Tom, Fransızca biliyor gibi görünmüyor.
Görünüşe göre, ben haksızdım.
O bir öğrenci gibi görünüyor.
Öyle görünüyor ki kafam karıştı.
Görünüşe göre, otobüs geç kaldı.
Onu abartmış gibi görünüyorum.
- Tom Fransızca anlıyor gibi gözükmüyor.
- Tom Fransızca anlıyor gibi görünmüyor.
Bu çiftlik terk edilmiş gibi görünüyor.
Tom, dikkatini veriyor gibi görünmüyordu.
Onun çok zengin olduğu söylenir.
Anlaşılan Mary beni sevmiyor.
Tom yiyeceğe muhtaç gibi gözüküyor.
Tom görünüşe göre bir kamyon şoförü.
Tom fikir değiştirmiş gibi görünüyor.
Görünüşe göre kimse evde değil.
Öyle görünüyor ki bir şey unuttum.
Tom görünüşe göre Avustralya’da.
Görünen o ki otobüs gecikti.
Görünüşe göre dürüst bir kadın.
Hafif üşütmüşüm gibi görünüyor.
Hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorum.
Yapacak bir şey yok gibi görünüyordu.
Tom vicdan azabı çekiyor gibi görünüyor.
Tom görünüşe göre Boston'da çalışırdı.
Görünüşe göre Tom Fransızca konuşamıyor.
Görünüşe göre, o bunda çok iyi.
Görünüşe göre ben bir çöp parçasıyım.
Bu önemli gibi görünmüyor.
Anahtarlarımı yanlış yere koymuşum gibi görünüyor.
Tom çok iyi duyuyor gibi görünmüyor.
Tom bir şey olacağını bekliyor gibi görünüyor.
Ben bugün şanslı değilim gibi görünüyor.
Görünüşe göre, Tom'un ölümü bir intihardı.
Göründüğü kadarıyla ayak seslerimi duymuyordu.
Hiçbir şeyi bitiremiyor gibisin.
Tom bunun iyi bir bilgisayar olduğunu düşünüyor gibi görünüyor.
Tom sadece meyve ve sebze yiyor gibi görünüyor.
Görünüşe göre Tom intihar etmeye çalıştı.
Tom başka bir şeyle ilgilenmiyor gibi görünüyor.
Oh hayır! Pasaportumu kaybetmiş olabilirim.
Tom Mary'nin bir şey yapmasını bekliyor gibi görünüyor.
Tom uyuyor gibi görünüyor.
Tom, görünüşe göre yapacağını söylediği şeyi yapmadı.
Tom görünüşe göre fikrini değiştirmiş.
Görünüşe göre, o hiç tekrarlama duymamıştı.
Ne yapacağını bilmek istiyor gibi görünüyorsun.
Bu odada resepsiyon yok gibi gözüküyor.
Bazı insanlar kendileri için düşünmeyi asla öğreniyor gibi görünmüyor.
Ben Tom hakkında yanılmışım gibi görünüyor.
Görünüşe göre, Tom o albümü piyasaya çıkarmadan önce zaten ünlüydü.
O, kraliçe Elizabet'in tahta çıkışının ellinci yıl dönümü için bir hediyeydi gibi görünüyor.
Benim küçük kız kardeşim okulda cüzdanını çaldırdı gibi görünüyor.
Birçok insan "their" ve "they're" arasındaki farkı bilmiyor gibi görünüyor.
Görünüşe göre, o Tatoeba adındaki bir Japon kızla buluşuyor.
Tom'u kızdırmayan bir şey yapamam gibi görünmüyorum.
Bu açık olmalı ama görünüşe göre değil.
Sen hiç Tom'un ne kadar mutsuz göründüğünü fark ettin mi?
Meyveden hoşlanıyor gibi görünüyorsun.
O, boş zamanında ne yapacağını biliyor gibi görünmüyor.
Tom yalnız olmaya alışkın birine benziyor.
Tom hatalarını düzeltmeye isteksiz görünüyor.
Görünüşe göre, dilekleri gerçekleşti.
Tom yüzemiyor gibi görünüyor.
Görünüşe göre, Tom rota 19'daki bir trafik sıkışıklığından dolayı geç kalmıştı.
O, babam ve benim aramdaki bir anlaşmazlığın farkındaymış gibi görünmüyor.
Tom beni hatırlıyor gibi görünüyordu.
İştahımı kaybetmiş gibi görünüyorum.
Her şeyi yaptırmak için bir günde yeterli saat yok gibi görünüyor.
Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…
Donanma jetlerinin navigasyonda önemli bir bozumu vardı ve onlar yanlışlıkla kendi askerlerini bombaladılar gibi görünüyor.
Tom yenilmez olduğunu düşünüyor gibi görünüyor.
Tom ve Mary birbirlerine aşık gibi görünüyor.
Tom beni görmekten memnun görünmüyordu.
Mary onu öpmemi istiyor gibi görünüyordu.
İlerleme kaydediyor gibi görünüyorsun.
Sen bitki yetiştirmekten anlıyorsun gibi görünüyor.
"Anne, termometrenin nerede olduğunu biliyor musun?" "O her zamanki yerinde değil mi?" "Evet, kontrol ettim."
Tom meşgul görünüyor.
Babam ve benim aramdaki anlaşmazlığın farkında değil gibi görünüyor.
Yalnız olmak istiyorsun gibi görünüyor.
Tom Mary ile flört ediyor gibi görünüyor.