Examples of using "Fehlt" in a sentence and their turkish translations:
Kimler yok?
Tom eksik.
- Birisi kayıp.
- Birisi eksik.
Ne eksik?
- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.
Bir vida eksik.
Bir kutu hâlâ kayıp.
Kayıp bir bıçak var.
Eksik bir sayfa var.
O, sağduyudan yoksundur.
Senin fiziksel bir sorunun yok.
Bir sandık hâlâ kayıp.
Sende hata yok.
O, hasta olduğundan dolayı gelmedi.
Bir şey eksik.
Tom firar etti.
Ben onu özlüyorum.
Bir çatal eksik.
Hiçbir şey eksik değil.
Nokta yok.
Bugün devamsız biri var mı?
- Tom özlemiyor.
- Tom kayıp değil.
Onu özlüyoruz.
Bir şey eksik gibi görünüyor.
Tom motivasyondan yoksun.
- Valizlerimden biri kayıp.
- Çantalarımdan biri kayıp.
Eksik bir peçete var.
Eksik bir sayfa var.
O hastalık nedeniyle yoktur.
Mary sağ duyudan yoksundur.
Ben bir çorabı kaybediyorum.
Tom'la ilgili fiziksel olarak yanlış olan hiçbir şey yok.
Tom'u gerçekten özlüyorum.
Onun cesareti yok.
Bir çatal kayıp.
Valizlerimden biri kayıp.
Bir kaşık eksik.
- Tom'un cesareti zayıf.
- Tom yürekli biri değil.
Tom sık sık okula devamsızlık yapar.
Onu özlüyor musun?
Gömleğinin eksik bir düğmesi var.
Tom kendi içinde güvenden yoksundur.
O, sağduyudan yoksundur.
Tom empatiden yoksun.
Bu arabada ne eksik?
O güvenden yoksundur.
Güven eksikliğim var.
Sen hayal gücünden yoksunsun.
Tom kararlılıktan yoksun.
İş sıkıntısı yok.
O, ailesini çok özlüyor.
Yoksun olduğun şey dayanma gücü.
Tom annesini çok özlüyor.
Hiçbir şeyimiz noksan değil.
On ikinci jüri üyesi eksik.
Kızımı çok özlüyorum.
Artık onu özlemiyorum.
Bunun için sabrım yok.
Tom esneklikten yoksundur.
Ben hayal gücünden yoksunum.
O, sağduyudan yoksundur.
O motivasyondan yoksundur.
O sağduyudan yoksundur.
Tom sık sık devamsızlık yapıyor.
Tom cesaretten yoksun.
Bu cümlenin sonunda bir nokta eksik.
Aksi durumda, en temel destekten mahrum kalırlar.
O, bazen okula gelmez.
O sağduyudan yoksundur.
O onu özlüyor.
Bir şey ters giderse beni ara.
- Ben ne kaçırıyorum?
- Gözden kaçırdığım ne?
- Atladığım şey ne?
Tom bazen okulda yoktur.
Onu özlüyorum.
Boston'u özlüyorum.
- Tom'u özledim.
- Tom'u özlüyorum.
O sık sık okula gelmez.
Tom sağduyudan yoksun.
Onu özlüyorum.
Tatoeba tasarımcılardan yoksun.
Öz güven eksikliğimiz yok.
Bir şey eksik mi?
Bu eve kadın eli değmesi lazım.
Bu kitabın son yaprağı eksik.
Doktorlar Tom'un nesi olduğunu bilmiyor.
Bagajım kayıp.
Bir çocuk kayıp.