Examples of using "Kopfschmerzen" in a sentence and their turkish translations:
Kötü bir baş ağrım var.
Mary'nin başı ağrıyor.
Onun başı ağrıyor.
- Başın ağrıyor mu?
- Sende baş ağrısı var mı?
Başım ağrıyordu.
- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.
- Tom'un bir baş ağrısı vardı.
- Tom'un başı ağrıyordu.
Kötü bir baş ağrım var.
O başımı ağrıtıyor!
O, bir baş ağrısından yakındı.
Korkunç bir baş ağrım var.
Tom'un sık sık başı ağrır.
Tom berbat bir baş ağrısı var.
Bugün başım ağrıyor.
Şiddetli bir baş ağrım var.
O, başı ağrıyor gibi görünüyor.
Tom kötü bir baş ağrısı çekiyor.
Bu, başımı ağrıtıyor.
Zonklayan bir baş ağrım var.
Ken bir baş ağrısından şikayetçi.
Şimdi bir baş ağrım var.
Kötü bir baş ağrısı çekiyordu.
Tom'un kötü bir başağrısı var.
- Tom bir baş ağrısından şikayet etti.
- Tom bir baş ağrısından yakındı.
Bu baş ağrısından kurtulamıyorum.
Ne kadar süredir kafan acıyor?
İlaç senin baş ağrını iyileştirecek.
Bugün kötü bir baş ağrım var.
Bu sabah bir baş ağrım var.
Sanırım başım ağrıyor.
Tom baş ağrısı ile uyandı.
Hafif bir baş ağrım var.
Baş ağrım tamamen geçti.
Başın hâlâ ağrıyor mu?
Bugün hafif bir baş ağrım var.
Şimdi hafif bir baş ağrım var.
Günlerdir Mary'nin bir baş ağrısı var.
başımız ağrıyacak canım
Çocuk başağrısından şikayet etti.
Başım ağrıyor.
Başın ağrıyor mu?
- Başı ağrıyordu.
- Onun başı ağrıyordu.
- Onun başı ağrıyor.
- Başı ağrıyor.
Hâlâ başın ağrıyor mu?
Dünden beri başım ağrıyor.
Tom, korkunç bir baş ağrısı ile uyandı.
Tom'un başı ağrıyor.
Benim başım ağrıyor.
Bu sabah bir baş ağrısıyla uyandım.
Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi.
Oğlan üç gündür baş ağrısından şikayet ediyor.
Başın ağrıyor mu?
O, kötü bir baş ağrısı yaşadığını söyledi.
Bir fincan kahve, baş ağrımı ortadan kaldırdı.
Baş ağrım için iki aspirin aldım.
Tom bütün gün baş ağrısı çekiyor.
Senin baş ağrın geçti mi?
Bu baş ağrım olmasaydı iyi olurdu.
Aspirin baş ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlayabilir.
Kes bağırmayı! Başımı ağrıtıyorsun.
Bu sabah kalktığımda, başım ağrıyordu.
Kötü bir baş ağrısı olduğu için Tom uyuyamadı.
Başım gerçekten ağrıyor.
Başım çok kötü ağrıyordu. Bu yüzden erken yattım.
O, baş ağrısını erken ayrılmanın mazereti olarak kullandı.
Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.
Artık başım ağrımıyor.
- Benim başım ağrıyor.
- Başım ağrıyor.
- Baş ağrım var.
Tom kötü bir baş ağrısı olduğunu ve yatması gerektiğini söyledi.
Öyle kötü bir baş ağrısı vardı ki toplantıyı iptal etmek zorunda kaldı.
Başım ağrıyor. Güneşte çok uzun zaman kaldım.
Hepinizle birlikte sinemaya gelirdim ama ne yazık ki bir baş ağrım vardı.
Üç gündür başım ağrıyor. Geçmedi bir türlü.
Bu ilaç baş ağrınızı yatıştıracaktır.