Examples of using "Ausgedrückt" in a sentence and their turkish translations:
Diğer bir deyişle
O, kendini açıkça ifade etti.
Anlatabildim mi?
Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler.
Başka bir deyişle, Tom yalan söyledi.
Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
Bir başka deyişle, o bunu yapmak istemiyor.
Sanırım kendimi açık açık anlattım.
Belki anlatamadım.
Bir başka deyişle, o bize ihanet etti.
Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.