Translation of "Vante" in Turkish

Ne te vante pas.

- Kendini övme.
- Kendini göklere çıkarma.

- Il se vante toujours.
- Il fanfaronne toujours.
- Il s'en vante toujours.

O hep büyük konuşuyor.

Elle se vante de bien cuisiner.

Ne kadar iyi yemek pişirdiği hakkında övünür.

Il se vante d'être un artiste.

Bir artist olmakla çok övünüyor.

Elle se vante toujours de sa chance.

O, her zaman şansıyla övünür.

Il se vante de pouvoir parler six langues différentes.

Altı dil konuşabilmekle böbürlenir.

Mon père se vante de n'avoir jamais eu d'accident de la circulation.

Babam hiç trafik kazası geçirmediği için gururlanıyor.

Tom se vante de n'avoir jamais été battu dans une course de chevaux.

Tom at yarışında asla yenilmemekle övünüyor.