Examples of using "Maîtresse" in a sentence and their turkish translations:
Evet, hanımım.
Mary bir ilkokul öğretmenidir.
"Öğretmenimin şunu bilmesini istiyorum.
Sen ustasın.
Deniz haşin bir metrestir.
Aramızda kalsın, onun bir metresi var.
Öğretmen için kara tahtayı sildim.
Öğretmenin tarafından azarlandın mı?
Konuşmasındaki ana fikir birlikti.
Ev sahibesi ineği sağıyordu.
Öğretmen olarak çalışıyorum.
Birinin bir karısı olduğunda, hiçbir şey aynı zamanda bir metres sahibi olmayı engellemez.
Bu sebepten ötürü Marie Walewska Napolyon'un metresi oldu.
O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım.
Öğretmenleri onları övdü.
Laura, sen bir öğretmen misin?
Kozunu oynama zamanın geldi.
Tom Mary'nin bir öğretmen olduğunu biliyordu.
Öğretmen seni görebilir.
Ne yazık ki, karım ve sevgilim birlikte çok iyi geçinmezler.
Ben öğretmenime güvendim.
Öğretmenime daha sonra ne yapacağımı sordum.