Examples of using "Traitement" in a sentence and their turkish translations:
Tom tedavi görüyor.
Bu ilaç anında işe yarar.
- Reçete edilen ilaçlarınızı bitirdiniz mi?
- Tavsiye edilen tedavi programını tamamladınız mı?
tedavi ölümcül olabilir.
Bağışıklık tedavisi ilaçları işe yarıyor gibi.
- Terapi düşündünüz mü?
- Tedavi düşündünüz mü?
Ben hiç ilaç almıyorum.
Ben özel davranılmak istemiyorum.
Size geçici bir tedavi vereceğim.
Bir tedavi var mı?
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
hormon tedavisinin, ateş basması gibi bazı semptomları
aksadı ve ya tedavisine geç kalındı
Bir tedavi hastalığı tedavi edecektir.
Önceden psikolojik bir tedavi gördünüz mü?
Şu anda hangi tedaviyi izliyorsun?
Hiç verem tedavisi görmüş müydünüz?
- Hiç frengi tedavisi gördünüz mü?
- Hiç sifiliz tedavisi gördünüz mü?
Hiç bel soğukluğu tedavisi gördünüz mü?
Hiç klamidya tedavisi gördünüz mü?
ve tedavinin daha altı ayı vardı.
veya en ucuz kanser tedavisini istemez.
zaman zaman hastaneye girip çıkıyordu.
Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar
Tom özel tedavi aldı.
O her zaman kötü muameleden şikayetçi.
Hangi kelime işlemcisini tercih edersiniz?
Daha önce idrar yolu enfeksiyonu geçirip tedavi görmüş müydünüz?
gerçek bir iyileştirme anlamına geleceği bir gelecek tasavvur edebiliyorum.
Bir kelime işlemciyi nasıl kullanacağını biliyor musun?
Daha iyi bir ücret talep etti.
Özel muamele beklemiyorum.
Böyle bir davranışa alışık değilim.
Bu yeni tedavi, birinci ya da üçüncü dünya ülkelerinde
İşbirliği sayesinde tedavi bulduğumuz bir hayat.
Onun ilacı yok.
Ne tür bir tedavi görebilirim?
Umutsuz kanser hastaları için mucize tedavisini kapı kapı dolaşarak sattı.
Tom'un tedaviye ihtiyacı var.
Neyse ki tedavi zararlı yerine sadece etkisizdi.
Daha önce alkol ve uyuşturucu kullanımına yönelik tedavi görmüş müydünüz?
Bugüne dek hastalığa kanıtlanmış bir tedavisi ya da çare bulunamadı,
Acilde tedavi olduktan sonra, Richard Fitzpatrick iyileştiğini düşünmüştü
Hiç cinsel yolla bulaşan hastalıklarla ilgili tedavi gördünüz mü?
ruh'ta aynı beden gibidir yani tedaviye ihtiyacı vardır
Önleyici tedbirler gerçek tedaviden çok daha etkilidir.
Tedavi yok.
kalp hastalığının tedavisi için Almanya'ya gidiyordu her yıl
Kendime ait bir kitap yazmak için kelime işlemci satın aldım.
Testlerini ve tedavisini de evde yaptırabilse,
Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.
Tedavisi yok ama pek çok a-la-la-la-la.''
Onun ilacı yok.
Tedaviye ihtiyacın var.
Yirmi yıl önce dünyaya sızan yeni bir katil yayıldı. Tedavisi ve aşısı yok.
sığır geğirme ve yem üretiminin küresel ısınmaya katkıda bulunduğu
Tedaviyi reddetme hakkınız her zaman var, ama tercihinizin bu olması durumunda yaşanabilecek olası sonuçlarla ilgili açıklama yapmak durumundayım.
fakat tedavi olmazsak, uygun şartları sağlamazsak zatürre'ye çevirebilir
küçücük birşey olabilir uygun şartlar ve tedavi sağlanmaz ise ölüme kadar gidebilir
Ameliyatın ardından enfeksiyon tedavisi gördünüz mü?