Translation of "Soupira" in Turkish

Tom soupira.

Tom içini çekti.

Il soupira profondément.

O, derin bir nefes verdi.

Toma soupira de nouveau.

Tom yine iç çekti.

"Je suis désolé", soupira le garçon.

Çocuk "Üzgünüm" diyerek içini çekti.

« J'ai perdu mon portefeuille », soupira John.

"Cüzdanımı kaybettim," dedi John.

- Sa mère soupira de soulagement.
- Sa mère a soupiré de soulagement.

Annesi rahat bir nefes aldı.

La jeune fille se tut et sourit ; le jeune homme se tut et soupira.

Kız durdu ve gülümsedi; genç adam durdu ve içini çekti.