Examples of using "Soi" in a sentence and their turkish translations:
Herkes kendine.
Bu apaçık.
Evde kalmak eğlenceli değildir.
Her insan kendi evinin efendisidir.
Tom kendisi hakkında konuştu.
Evde kalmak çok güzel.
Ben öz güvenin tanımını
Özgüveni nasıl inşa edersiniz?
Bu moron saydığım kişiler
veya da özgüven eksikliği
- Elbette.
- Doğal olarak.
kendimizi desteklemeye başlamanın zamanıdır
Para her şeyin sonu değildir.
Kendimizi sevmeye nasıl başlarız?
yine kendi içerisinde kırılmalar oluşturdu
Başkalarına yardım etmek, kendine yardım etmektir.
Kendi kendine yardım en iyi yardımdır.
Paranın, aslında, hiçbir anlamı yok.
Her köpek evde bir arslandır.
Tekrar evde olmak güzel.
Söylemeye gerek yok.
Ev gibi yer yoktur.
Bu çocuklar düşük öz saygı ile büyür
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
Tom kendini büyük görüyor.
Kendin hakkında şüphelere sahip olmak zekanın ilk işaretidir.
Ama evde kalmak daha iyidir.
Onun geleceğine kesin gözüyle bakıyordum.
Kendini gıdıklayamazsın.
Biri insan her zaman elinden geleni yapmalıdır.
ve bu bile tek başına büyük bir güçtü.
Johnny'nin öz güvenine ne yaptım?
Ben öz saygı savunucusuyum.
Mutluluk güzeldir, bireysel bir açılım gibi.
Bu uzman addedilenlerin yarısı hatalı çıkacak.
Ben eve gitme zamanı olduğunu düşünüyorum.
Kendini bilmek çok zordur.
Kendinden daha iyi bir arkadaş veya ebeveyn yoktur.
Gayet açık ki sağlık en önemlidir.
Yarışma aslında ne iyi ne de kötü.
Çoğu zaman bizden daha küçük birisine ihtiyacımız vardır.
mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,
İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...
Ev gibi yer yoktur.
Kazaların çoğu evin yakınında olur.
Özgüven ve saldırganlık arasında ince bir çizgi vardır.
Herkes evi aramak için bir yere ihtiyacı var.
İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.
'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.
Kendi evinde çıplak olmanın ne sakıncası var?
Mektubumu aldığına kesin gözle bakıyordum.
Üniversiteler de ev ödevi verir mi?
O, doğal olarak faturayı ona ödetti.
Başarının anahtarının dürüstlük olduğunu söylemeye gerek bile yoktur.
Sözde "30 günlük" dil kurslarından nefret ediyorum.
Evde olmak iyi.
özsaygının da bununla beraber gelmesi gerektiğini öğretti.
beceri ya da düşünce olarak kullanıyorum.
sözde ''kötü duygular''a sahip olduğumuz için kendimizi yargıladığımızı
Birinin kendisi hakkında çok konuşması, saklanmanın bir çeşidi de olabilir.
Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu kendi başınıza yaratmaktır.
Evde kalmak sıkıcıdır.
Bu yüzden belki de kendimize karşı daha nazik olmaya başlamanın zamanı gelmiştir,
Keyif, insanın rahatlaması değildir, dağılmasıdır.
Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.
. Veya tam bir liste. Sözde liste haçı ile oylar daha
Meğer tek başınıza yaparken birçok sorun yaşanıyormuş.
sonra birileri çıkıp sözde Ermeni soykırımı var dediğinde
Soult'un kendine olan güveni ve tavrı, yakında bir subay olduğu anlamına geliyordu.
Bu elektronik sözlük hakkında iyi şey taşımasının kolay olmasıdır.
İnsanları aldatmak yanlıştır, fakat kendinizi aldatmak daha kötü.
Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
Kendimizi yönetemiyorsak başkalarını nasıl yönetebiliriz?
- Ev gibi bir şey yoktur.
- Ev gibi yer yoktur.
Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.
Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, bazen onu kendin yapmalısın.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
Doygunluğu kendi içimizde bulamıyorsak, dışarıda aramak boşunadır.
Evim güzel evim
Hiç kimse kendi ülkesinde bir peygamber değildir.
Hayatta başarılı olmak için iki şeye ihtiyacın var: bilgisizlik ve güven.
Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünür ama kimse kendisini değiştirmeyi düşünmez.
Söylendiğine göre Japonya'da evcil hayvan olarak bir penguen besleyen insanlar var.
Bir kişinin kazanabileceği en değerli beceri, kendini düşünebilme yeteneğidir.
Kendine dikkat etmelisin.
Eski yazlığın bu konuda belirli bir çekiciliği vardır.
Yabancı dilleri bir kursta öğrenmek kendi başına yapmaktan çok daha etkili
Kendine inanmak zorundasın.
Bir ev sadece bir binadan daha fazlasıdır.
Kendini savunmak başka birini savunmaktan daha zordur. Şüphe edenler avukatlarına bakabilirler.
Sanırım kimse evde değil.
Bunu kendine yapamazsın.
Lütfen kapıyı kapatın.
Başkalarının seni gördüğü gibi senin kendini görmen çok zor.
Trompetler ses çıkardığında, ordu bağırdı ve trompet sesinde, adamlar yüksek sesle bağırdığında, duvar çöktü; bu yüzden herkes doğruca içeriye hücum etti ve şehri aldılar.Şehri LORD'a verdiler ve kılıçla onun içinde yaşayan her şeyi yok ettiler-erkekler, kadınlar, gençler ve yaşlılar, sığırlar, koyunlar ve eşekler.