Translation of "Siècle" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Siècle" in a sentence and their turkish translations:

Retournez au XVIe siècle,

Zihninizi 16. yüzyıla götürün,

Pendant presque d'un siècle,

oradaki ıstakozları koruyorlar.

Avant le 17ème siècle,

17. yüzyıldan önce

- Il est né au XIXe siècle.
- Il est né au 19ème siècle.

- O, 19. yüzyılda doğdu.
- O on dokuzuncu yüzyılda doğdu.

- Cette église date du 13e siècle.
- Cette église date du XIIIe siècle.

Bu kilise 13. yüzyıla tarihleniyor.

Au milieu du 20ème siècle,

20. yüzyılın ortasında ulaşabildi,

Un siècle fait cent années.

Bir asır yüz yıldır.

Philosophe « vedette » allemand du 18ème siècle.

18. yy meşhur Alman filozofu.

Cette coutume remonte au douzième siècle.

Bu gelenek 12. yüzyıla kadar uzanır.

Cette église date du 12e siècle.

Bu kilise 12. yüzyıldan kalmadır.

Fabriqué il y a plus d'un siècle,

Bir asırdan daha önce yapılmış,

Pourraient fondre d'ici la fin du siècle.

yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.

Sa famille remonte au dix-septième siècle.

Ailesi on yedinci yüzyıla kadar dayanıyor.

Une centaine d'années est appelée un siècle.

Yüz yıla bir asır denir.

A été pratiquée en Occident jusqu'au XXe siècle.

Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.

Venus d'Abyssinie via le Yémen au XVIIème siècle.

Yemen üzerinden Habeşistan'dan gelmiş kremalı cappucino var.

La maison fut construite au début du siècle.

Ev yüzyılın başlarında inşa edildi.

Mes grands-parents sont nés au siècle dernier.

Büyük ebeveynlerim geçen yüzyılda doğdu.

Cette peinture à l'huile date du 17e siècle.

Bu yağlı boya tablo 17. yüzyıldan kalma.

Sont essentiels pour ma réussite professionnelle au XXIe siècle.

bu 21. yüzyıl ekonomisinde başarılı olmam için çok önemli.

Et c'est devenu un succès commercial au XIXe siècle,

ve tadı o kadar hoşuna gidiyor ki

Nous l'avons vu avec les fascismes du vingtième siècle :

Bu senaryoyu 20. yüzyılın faşizminde yaşamıştık:

L'Islam émergea au septième siècle dans la péninsule arabique.

İslam yedinci asırda Arap Yarımadasında doğdu.

Au début du 20e siècle, avant qu'Hitler ne se l'approprie,

1900'lerin başında, Hitler tarafından tahsis edilmeden önce

Qui réponde aux besoins de la société du XXIe siècle.

modern bir patent sistemi yaratabiliriz.

Au cours du dernier siècle sont apparues beaucoup d'innovations intéressantes.

Geçtiğimiz yüzyılda pek çok ilginç yenilik gördük.

Le demi-siècle suivant représente l'âge d'or de l'époque classique

Sonraki elli yıl, Yunanların altın çağıydı.

La vieille église sur la colline date du douzième siècle.

Tepenin üstündeki eski kilise on ikinci yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Le football était joué en Chine pendant le deuxième siècle.

Futbol ikinci yüzyılda Çin'de oynanıyordu.

Les beaux-arts étaient florissants en Italie au 15e siècle.

Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.

Le mariage aura lieu dans une église du XVIIe siècle.

Düğün bir 17.yüzyıl kilisesinde düzenlenecek.

Tu es né au 20ème siècle? ou bien au 21ème?

Sen yirminci yüzyılda mı yoksa yirmi birinci yüzyılda mı doğdun?

Le piano fut inventé au XVIIIe siècle par Bartoloméo Cristofori.

Piyano 18. yüzyılda Bartolomeo Cristofori tarafından icat edildi.

Cette île a appartenu à la France au XIXe siècle.

Bu ada 19.yüzyılda Fransa'ya aitti.

Qui a fait ses débuts au XVIe siècle en tant qu'insulte.

ki bu sıfatlar hakaret olarak kullanılmaya 16. yüzyılda başlandı.

Une idée que nous associons avec les Lumières du 18ème siècle,

18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,

Siècle dernier pour trouver des moyens de cultiver et d'atteindre l'autosuffisance

toprağı yeniden düzenleyerek ve çölü tam anlamıyla yetiştirmenin uygun yollarını bularak

Ça parle du sort tragique des esclaves du dix-huitième siècle.

Onsekizinci yüzyılda yaşamış kölelerin trajik kaderinden bahsediyor.

Peu d'hommes vivent plus qu'un siècle, pourtant beaucoup traversent deux siècles.

Çok az insan bir asırdan fazla yaşar, ama çoğu iki asır görür.

L'islam est parvenu en Chine vers le milieu du septième siècle.

İslam Çin'e ilk olarak 7nci yüzyılın ortalarında ulaştı.

La vie est courte, même si elle dure plus d'un siècle.

Yüz yıldan fazla sürse bile hayat kısa.

Beaucoup de progrès a été fait depuis le début de ce siècle.

Bu yüzyıl başladığından beri birçok gelişmeler yapıldı.

En France, le dix-septième siècle est l'époque de la littérature classique.

Fransa'da 17.yüzyıl klasik edebiyat dönemidir.

La bombe atomique est le produit de la physique du XXe siècle.

Atom bombası, 20. yüzyılın fizik ürünüdür.

L'inscription gravée dans la roche date du sixième siècle avant J.-C.

Kayaya oyulmuş yazıt milattan önce altıncı yüzyıldandır.

Les scientifiques importants du 6e siècle les mathématiciens physiciens architectes tous trouvés ici

6. yüzyılın önemli bilim adamları matematikçileri fizikçileri mimarları hepsi burada bulundu

L'histoire parle du "léopard mangeur d'hommes de Rudraprayag", une bête sauvage du 19ème siècle.

Tarih, 126 Himalayalı köylüyü yediği kaydedilen 19'uncu yüzyılda yaşamış bir kaçaktan,

En France, le titre de maréchal, ou maréchal, remonte au moins au XIIIe siècle.

Fransa'da Mareşal veya Maréchal unvanı en azından 13. yüzyıla kadar uzanıyor.

Selon la légende, Hrolf-Kraki était un grand roi danois du 6ème siècle - un

uyduruyorsunuz Efsaneye göre, Hrolf-Kraki 6. yüzyılın büyük bir Danimarka kralıydı - Danimarkalı bir

Ils vivaient à peu près à la même époque au début du 6e siècle.

6. yüzyılın başlarında yaklaşık aynı zamanda yaşadılar.

John Wayne était une des stars de cinéma les plus populaires de ce siècle.

John Wayne bu yüzyılın en popüler film yıldızlarından biriydi.

- La vue de la Terre depuis la Lune est une des images emblématiques du XXe siècle.
- L'image de la Terre vue de la Lune est une des icônes du XXe siècle.

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

Il y a moins d'un demi-siècle, il aurait été impossible de les voir ici.

Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.

Quatorze milliards de dollars. Au cours du vingt-deux siècle qui a connu un ralentissement

414000000000 dolara ulaştı. Küresel bir ekonomik

D'un demi-siècle, et plus précisément quatre-vingts ans, ce que nous savons aujourd'hui du

içinde komik ölüm, bugün dünyada bildiklerimiz , küresel ısınmadan

L'image de la Terre vue de la Lune est une des icônes du XXe siècle.

Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.

D'ici la fin du siècle, la terre aura fait l'expérience d'une alarmante augmentation de la température.

Yüzyılın sonuna gelindiğinde, dünya sıcaklıkta çarpıcı bir artış yaşamış olacak.

C'est normal. Mais que pensez-vous si je vous dis qu'il a été construit au 19 siècle?

. Ama size 19. yüzyılda inşa edildiğini söylersem ne düşünüyorsunuz? O zamanlar çölde ve güneşin

Pourquoi les ascenseurs sont-ils sortis? Je vais te dire maintenant. Au milieu du XIXe siècle, plus

Asansörler neden çıktı? Sana şimdi söyleyeceğim. On dokuzuncu yüzyılın ortalarında,

Et le projet a été réintroduit dans les années soixante-dix du siècle dernier, mais il a été

ve proje geçen yüzyılın yetmişli yıllarında yeniden tanıtıldı, ancak

Durant la fin du XXe siècle, la Yougoslavie était considérée comme un État voyou par les États-Unis.

Yugoslavya 20. yüzyılın sonlarında, ABD tarafından haydut devlet olarak kabul edildi.

L’Afghanistan et l'Iran ont tous deux changé leur hymne national à plusieurs reprises au cours du 20e siècle.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti.

Jomini gagnera la renommée en tant que l'un des grands penseurs militaires du 19ème siècle et servit Ney ainsi

yardım etti. Jomini, 19. yüzyılın en büyük askeri düşünürlerinden biri olarak ün kazandı ve

En utilisant la carte du jeu, nous pouvons zoomer sur la France du 9ème siècle, berceau de la féodalité.

Oyundaki haritayı kullanarak, 9.yüzyıl Fransa'sına, feodalizmin doğduğu yere gidebiliriz.

Bien que les décès soient rares, beaucoup de gens ont été tués par des éruptions volcaniques au cours du dernier quart de siècle.

Ölümlerin nadir olma eğilimi olmasına rağmen, birçok kişi son çeyrek yüzyıl boyunca volkanik patlamalar sonucu öldü.