Translation of "Rappelle" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Rappelle" in a sentence and their turkish translations:

Je te rappelle.

Ben seni tekrar arayacağım.

Rappelle-moi plus tard.

Daha sonra bana hatırlat.

Je rappelle ma femme.

Eşimi geri arayacağım.

Elle me rappelle quelqu'un.

O bana birini hatırlatıyor.

- Rappelle-moi.
- Rappelez-moi.

Beni tekrar ara.

Ça me rappelle Tom.

O bana Tom'u hatırlatıyor.

Ça me rappelle quelqu'un.

Bu bana birini hatırlatıyor.

- Je me rappelle de ton père.
- Je me rappelle de votre père.

Babanı hatırlıyorum.

- Je me rappelle quand c'est arrivé.
- Je me rappelle quand ça s'est passé.
- Je me rappelle quand ça a eu lieu.
- Je me rappelle quand c'est survenu.

Onun ne zaman olduğunu hatırlıyorum.

Il nous rappelle en disant

diyerek bize hatırlatmalarda bulunuyor

Tout… Je me rappelle tout.

Her şeyi, her şeyi hatırlıyorum.

Ça me rappelle mon père.

O, bana babamı hatırlatıyor.

Ça me rappelle mon enfance.

O bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Je rappelle tout de suite.

Yakında tekrar arayacağım.

Je ne m'en rappelle rien.

Ben hiçbirini hatırlamıyorum

Je me rappelle ces visages.

Bu yüzleri hatırlıyorum.

Je me rappelle cet endroit.

Bu yeri hatırlıyorum.

Ça me rappelle chez moi.

Bu bana memleketimi hatırlatıyor.

Que vous rappelle ce chapeau ?

Bu şapka size neyi hatırlatıyor?

Elle lui rappelle sa mère.

O, ona annesini hatırlatıyor.

Je me le rappelle bien.

Onu iyi hatırlıyorum.

Rappelle-moi s'il te plaît.

Lütfen beni geri ara.

Je me rappelle l'avoir vu.

Onu gördüğümü anımsıyorum.

- Je me rappelle t'avoir vu l'année passée.
- Je me rappelle t'avoir vue l'année passée.
- Je me rappelle vous avoir vue l'année passée.
- Je me rappelle vous avoir vues l'année passée.
- Je me rappelle vous avoir vus l'année passée.
- Je me rappelle vous avoir vu l'année passée.

Geçen yıl seni gördüğümü hatırlıyorum.

Cette chanson me rappelle mon enfance.

O şarkı bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Elle me rappelle beaucoup sa mère.

Bana annesini çok fazla hatırlatıyor.

Cette chanson me rappelle chez moi.

O şarkı bana yuvamı hatırlatıyor.

Ce parc me rappelle mon enfance.

Bu park bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Cette image me rappelle mon enfance.

Bu resim bana çocukluğumu hatırlatıyor.

Ça me rappelle une certaine personne.

Bu bana belli birini hatırlatıyor...

Je ne me rappelle pas beaucoup.

Çok fazla hatırlayamıyorum.

Je me rappelle vaguement de lui.

Onunla karşılaştığımı hayal meyal hatırlıyorum.

- Rappelez vos chiens !
- Rappelle tes chiens !

Köpeklerini durdur.

- Tom se souvient.
- Tom se rappelle.

Tom hatırlar.

Je vous rappelle dans la semaine.

Bir hafta içinde sizi arayacağım.

Il me rappelle mon grand-père.

O bana dedemi hatırlatıyor.

- Je ne me rappelle plus son nom.
- Je ne me rappelle plus de son nom.

Artık onun ismini hatırlamıyorum.

La chanson me rappelle toujours mon enfance.

Bu şarkı bana her zaman çocukluğumu hatırlatır.

Cette chanson me rappelle une certaine fille.

O şarkı bana belirli bir kızı hatırlatıyor.

Je me rappelle avoir fermé la porte.

Kapıyı kapattığımı hatırlıyorum.

Cette image me rappelle quand j'étais étudiant.

Bu resim bana öğrenci olduğum zamanları hatırlatıyor.

Ça me rappelle le bon vieux temps.

O bana eski güzel zamanları hatırlatıyor.

Je ne me rappelle plus son nom.

Ben onun adını düşünemiyorum.

Je me rappelle l'avoir vu une fois.

Onu bir kez gördüğümü hatırlıyorum.

Je me rappelle ce jour très clairement.

O günü açık bir biçimde hatırlıyorum.

Je ne me le rappelle pas vraiment.

Ben gerçekten hatırlamıyorum.

Je me rappelle en avoir entendu parler.

Onlar hakkında bir şeyler duyduğumu hatırlıyorum.

Tom se rappelle toujours de dire merci.

Tom teşekkür ederim demeyi her zaman hatırlar.

Je me rappelle souvent mon enfance heureuse.

Mutlu çocukluğumu sıkça hatırlıyorum.

Je me rappelle t'avoir déjà rencontré auparavant.

Sizinle daha önce karşılaştığımı hatırlıyorum.

Je ne me rappelle pas cette conversation.

Bu konuşmamızı hatırlamıyorum.

Je t'aime. Je te rappelle plus tard.

Seni seviyorum. Seni daha sonra arayacağım.

- Je ne me rappelle plus avoir posé ça ici.
- Je ne me rappelle plus l'avoir posé ici.

Bunu oraya koyduğumu hatırlamıyorum.

- Je ne me rappelle pas où je l'ai mis.
- Je ne me rappelle pas où je l'ai mise.

Onu nereye koyduğumu hatırlamıyorum.

- Je ne me rappelle plus où je l'ai acheté.
- Je ne me rappelle plus où je l'ai achetée.

Onu nerede aldığımı hatırlayamıyorum.

- Je ne me rappelle pas avoir requis vos conseils.
- Je ne me rappelle pas avoir requis tes conseils.

Ben tavsiyeni istediğimi hatırlamıyorum.

- Je ne me rappelle pas avoir requis votre opinion.
- Je ne me rappelle pas avoir requis ton opinion.

- Fikrini sorduğumu hatırlamıyorum.
- Düşünceni sorduğumu hatırlamıyorum.
- Görüşünü sorduğumu hatırlamıyorum.

Qui nous rappelle qu'il faut « accepter » le positif.

parlak neon bir poster var.

Rappelle-toi de fermer la porte à clé.

Kapıyı kilitlemeyi unutma.

- Maintenant je me souviens.
- Maintenant je me rappelle.

Şimdi hatırlıyorum.

Il faut que je te rappelle ta promesse.

Sana sözünü hatırlatmam gerekiyor.

Rappelle-moi que la réunion a lieu lundi.

Bana toplantının pazartesi günü olduğunu hatırlat.

Rappelle-lui de rentrer tôt à la maison.

Ona eve erken gelmesini hatırlat.

Je me rappelle avoir posté la lettre hier.

Dün mektubu postaladığımı hatırlıyorum.

Elle ne se rappelle même pas de moi.

O beni bile hatırlamıyor.

C'est la première fois que je rappelle Marika.

Şimdiye kadar ilk kez Marika'yı tekrar aradım.

Il me rappelle son père quand il parle.

Konuştuğunda bana babasını hatırlatır.

- Rappelle-moi de suite !
- Rappelez-moi de suite !

Beni derhal tekrar ara.

Je ne me rappelle pratiquement jamais de rêves.

Ben rüyaları neredeyse hiç hatırlamam.

Je ne me rappelle pas où tu habites.

Senin nerede yaşadığını hatırlamıyorum.

Je me rappelle la chaleur de ses bras.

Onun kollarının sıcaklığını hatırlıyorum.

Si je me rappelle bien, ils sont cousins.

Eğer doğru olarak hatırlıyorsam, onlar kuzenler.

Je ne me rappelle aucun de leurs noms.

Onların isimlerinden hiçbirini hatırlamıyorum.

Je ne me rappelle pas avoir bu autant.

O kadar çok içtiğimi hatırlamıyorum.

Je me rappelle bien de la nuit dernière.

Dün geceyi çok iyi hatırlıyorum.

Rappelle-toi de lui écrire, s'il te plaît.

Lütfen ona yazmayı unutma.

Je me rappelle ce que tu m'as dit.

Bana söylediğin şeyi hatırlıyorum.

Cette chanson me rappelle quelqu'un que je connaissais.

Bu şarkı bana eskiden tanıdığım birisini hatırlatıyor.

Je ne me rappelle pas avoir fait ça.

Onu yaptığımı hatırlamıyorum.

Je ne me rappelle même pas de ça.

Bunu hatırlamıyorum bile.

Cet album me rappelle mes joyeux jours d'école.

Bu albüm bana mutlu okul günlerimi hatırlatıyor.

Ta voix me rappelle feu ma grand-mère.

Sesin bana rahmetli büyükannemi hatırlatıyor.

Je me rappelle la maison où j'ai grandi.

Büyüdüğüm evi hatırlıyorum.

Tom ne se rappelle pas de mon nom.

Tom adımı hatırlamıyor.

Je ne me rappelle pas comment faire ça.

Onu nasıl yapacağımı hatırlamıyorum.

- Rappelle-moi de poster le rapport demain s'il te plait.
- Rappelle-moi d'envoyer le rapport demain s'il te plait.

Lütfen bana yarın raporu göndermemi hatırlat.

- Je ne me rappelle pas de quoi il était question.
- Je ne me rappelle pas de quoi il retournait.

Onun ne hakkında olduğunu hatırlamıyorum.

- Je te rappellerai plus tard.
- Je vous rappellerai plus tard.
- Je vous rappelle plus tard.
- Je te rappelle plus tard.

Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.