Translation of "Race" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Race" in a sentence and their turkish translations:

Notre genre, race, sexualité, handicap

Cinsiyetimiz, ırkımız, cinselliğimiz, yetersizliklerimiz

Votre sexe, votre race, votre ethnicité,

Cinsiyetiniz, ırkınız, kökeniniz

Mais c'était ma façon d'articuler la race

Ama ne yapayım, ırk konusunda konuşma tarzım buydu.

Cette race de chat n'a pas de queue.

O cins kedilerin kuyruğu yok.

L'argent est le Dieu de la race humaine.

Para, insanoğlunun tanrısıdır.

Les bombes atomiques sont un danger pour la race humaine.

Atom bombaları insan ırkı için bir tehlikedir.

Certes, la question de la diversité excède celle de la race,

Artık şunun farkındayım; çeşitlilik, ırktan daha üstün

Qui sévit généralement parmi les individus d'une même race ou groupe ethnique.

genellikle aynı ırk ve etnik gruba ait kişiler arasında gerçekleşir.

Tous ces gens différents coexistent en harmonie en tant que race unique.

Tüm bu insanlar tek bir ırk gibi harmoni içinde birlikteler.

Dû demander à un patient son sexe, sa race ou son ethnie.

bir hastasına cinsiyet, ırk veya etnik kökenini sormak zorunda kalmamıştı.

J'enseigne à l'université au sujet de l'inégalité et la race dans l'éducation

Üniversite'de eşitsizlik ve ırk hakkında eğitim veriyorum

Le Grand Danois est une race de chiens domestiques connue pour sa taille gigantesque.

Büyük Dane, dev boyutuyla bilinen evcil köpek cinsidir.

A force de vivre avec ses chats, Molineux avait dans sa manière comme dans ses yeux quelque chose de la race féline.

Kedilerle yaşamaktan, Molineux'nün gözlerinde olduğu gibi tavırlarında da kedicil bir şey vardı.