Examples of using "Récif" in a sentence and their turkish translations:
Yüksek gelgit, resifi aşmalarına yardımcı olur.
Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Gelgit, döllenmiş yumurtaları resifteki aç karınlardan uzağa savuruyor. Onları derin sulara yolluyor.
Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.