Examples of using "Sortent" in a sentence and their turkish translations:
Onlar flört ediyorlar mı?
solar fırtınalar çıkıyor
Genellikle gece vakti avlanıyorlar.
Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.
Bu insanları buradan çıkarmak istiyorum.
Onlar arkadaşlar mı yoksa çıkıyorlar mı?
Diğerlerinden üstün olan 72 hayvanı bulduk.
Akşamları çocuklarıyla asla dışarı çıkmazlar.
Halkalı foklar sabah güneşinde dinlenmek için kendilerini yüzeye atar.
Ölünün kırkının çıkması İslami bir gelenek değildir
Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.
Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.
Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.
Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.
Güneş batıyor. Fokların avladığı balıklar derinlerden yukarı çıkıyor.
Hiçbir yerde ahır ve at bakım bileti çıkıyor.
Festival arefesinde insanlar nehrin yanında bir yürüyüş için dışarı çıkarlar.
Obama yukarıdan aşağıya ekonominin asla işe yaramadığını söyledi. Ülke sadece çok üstte olanlar iyi yaptıkları zaman ülke başarılı olmaz.Biz orta tabaka daha da büyüdüğü zaman, daha fazla güvenlik hissettiğinde başarılı oluruz.