Translation of "Principalement" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Principalement" in a sentence and their turkish translations:

C'était principalement des femmes.

Onlar çoğunlukla kadındı.

Les lions chassent principalement la nuit.

Aslanlar ağırlıkla gece avlanan yırtıcılardır.

Ceux-ci bénéficient principalement des vaches

bunlar daha çok ineklerden faydalanır

Plus tard, principalement en Islande lointaine.

sonra, çoğunlukla uzaktaki İzlanda'da yazılmışlar .

Et principalement financé par l'Union européenne.

çoğunluğu Avrupa Birliği tarafından finanse edildi.

Le succès dépend principalement de l'effort.

Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.

L'hémisphère sud comporte principalement des océans.

Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.

La matière est principalement constituée de vide.

Maddenin esas olarak hiçlikten oluşmaktadır.

Le charbon est principalement constitué de carbone.

Kömür çoğunlukla karbondan oluşur.

La différence moyenne de 18,4% peut s'expliquer principalement

%18.4 orta değer ücret eşitsizliği büyük oranda

La vie du requin-baleine est principalement solitaire.

Balina köpek balığının hayatı genelde yalnız geçer.

Climatiques qui affecteront principalement les forêts. Comment survivre?

değişiklikleri nedeniyle 2000 yılında hayatta kalamayacak . Nasıl hayatta kalırız?

Je mange principalement des fruits au petit-déjeuner.

Sabah kahvaltısı için çoğunlukla meyve yerim.

Mon succès est principalement dû à ton aide.

Temelde başarım senin yardımınla oldu.

Cette partie de la ville est principalement résidentielle.

Şehrin bu bölümü ağırlıklı olarak konut.

Jupiter est une planète principalement composée d'hydrogène et d'hélium.

Jüpiter esas olarak hidrojen ve helyumdan oluşan bir gezegendir.

Son succès a été principalement dû à la bonne fortune.

Onun başarısı çoğunlukla iyi şansa bağlıydı.

- Sa maladie était surtout psychologique.
- Sa maladie était principalement psychologique.

Onun hastalığı aslında ruhsaldı.

Mais ça, ce sont des compétences apprises principalement dans les livres,

Ancak bunlar, çoğunlukla ders kitaplarından öğrenilen beceriler

être endommagé par des tremblements de terre. Et sa dépendance principalement aux

Il s'agissait d'une diversité religieuse, comprenant principalement des musulmans et des chrétiens,

İsrail-Filistin Osmanlı yönetimi altındaydı. asırlardır.

Le gang était principalement composé de trafiquants de drogue et d'ex-détenus dangereux.

Çete temel olarak uyuşturucu satıcıları ve tehlikeli eski hükümlülerden oluşur.

Il est également appelé gaz hilarant, tout comme le méthane est principalement produit par

tarafından üretilmesi gibi . Fosil yakıtların yanmasına ve bazı

- L'assistance se composait principalement d'étudiants.
- L'auditoire se composait essentiellement d'étudiants.
- Le public était essentiellement composé d'étudiants.

Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

Son bureau personnel ou son cabinet, principalement des commis civils qualifiés qui géraient les mouvements de troupes,

Kişisel ofisi veya kabine, çoğunlukla asker hareketlerini yöneten yetenekli sivil katipler,

Les polluants comme celui-ci viennent principalement de la combustion de l'essence dans les moteurs de voiture.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.

Je me suis mis avec elle principalement pour une raison : on semblait partager les mêmes sentiments sur la vie.

Daha çok şeyler hakkında aynı hisleri paylaşıyor gibi göründüğümüzden onunla anlaşmaya vardım.

Les experts disent que les prix du café augmentent principalement parce que les gens sont disposés à payer davantage.

Uzmanlar, insanlar daha fazla ödemeye istekli olduğu için kahve fiyatlarının daha çok arttığını söylüyorlar.

Tom mange principalement des fruits et des légumes, et mange de la viande environ une fois par semaines seulement.

Tom çoğunlukla meyve ve sebze yer ve sadece yaklaşık haftada bir kez et yer.

Un motel ressemble à un hôtel, mais c'est plus petit et utilisé principalement par des gens qui voyagent en voiture.

Bir motel, otel gibidir, yalnızca daha küçüktür ve çoğunlukla arabayla seyahat eden kişiler tarafından kullanılır.

Seulement quinze pour cent des autistes sont employés, principalement du fait que les gens ont des préjugés à leur égard.

Otistik insanların yalnızca yaklaşık yüzde 15'i işgücündedir, başlıca nedeni insanların onlar hakkındaki büyük peşin hükümleridir.