Examples of using "Vaches" in a sentence and their turkish translations:
Bin beş yüz ineğim var.
İnekler süt verirler.
Onun on ineği var.
Tom'un üç ineği var.
İnekler çayırda otluyorlar.
İnekler ot yiyorlar.
İnekler çayırda ot yiyorlar.
İnekler otla yaşar.
İnekler ot yer.
İneklerin memeleri var.
İnekler neden geviş getirirler?
İneklerin boynuzları var.
İnekleri sağacağım.
İnekleri sağmak için gitmem gerekiyor.
bunlar daha çok ineklerden faydalanır
İnekler bize süt sağlar.
Bu inekler bunalmış görünüyor.
İnekler bize süt sağlar.
İnekler bize süt verir.
İnekler çiftlikte.
İnekler sadece geviş getirerek saatler harcar.
O, tarladaki ineklere baktı.
İnekler bize iyi süt sağlar.
İnekler bize iyi süt verirler.
bizde tavuk besliyoruz inek besliyoruz
İneklerin çayırda otladığını gördük.
Bazen inekler, koyoteler tarafından öldürülür.
Onlar karlı işler için bizi götürüyorlar.
İnekler Hindular için kutsal hayvanlardır.
Özellikle inekleri severdik çünkü utangaç fakat meraklılardı,
Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.
İnekler Hindistan'daki birçok insan için kutsaldır.
- İnekler bize süt verir ve tavuklar, yumurta.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- İnekler bize süt verir, tavuklar da yumurta.
Biz de inek ve koyun yetiştirebileceğiz.
İnekler bu ülkede başka bir hayvandan daha faydalıdır.
"Bunlar kimin inekleri?" "Onlar benim büyükannemin inekleri."
İnekler; uzun, yeşil çimenlerin arasından çok yavaşça hareket ediyorlardı.
İnekler bize süt verir.
İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.
Kötü bir gün için her zaman para biriktirmelisin.
Ve sonra o, sığırları, koyunları ve tapınağın dışındaki herkesi kovaladı.
"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."
Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsunuz?
- Nerede yaşarsın?
- Nerede yaşarsınız?
- Nerede yaşıyorsun?
- Nerede yaşıyorsunuz?
- Nerede yaşarsın?
- Nerede yaşarsınız?