Examples of using "Pressés" in a sentence and their turkish translations:
Bizim acelemiz var.
Biraz acelemiz var.
- Misafirlerimizin acelesi var.
- Misafirlerimiz bir telaş içindeler.
Şimdi biraz acelemiz var.
Affedersiniz, bizim de acelemiz var.
- Zamanımız biraz kısıtlı.
- Pek vaktimiz yok.
Eve gitmek için acele ediyorlardı.
ve burada sıkıştığımız çok küçük bir kısmı var.
Özellikle acelemiz olduğunda otobüsümüz geç gelir.
Hiç acelemiz yok.
Aceleniz var mı?
Acelesi olmayan insanlar yürüyen merdivenin sağ tarafında durur.
Aceleniz var mı?
Acelen yok, değil mi?
Aceleniz olduğunda bu tür şeyler olabilir.
Acele etmene gerek yok.