Examples of using "Prépare" in a sentence and their turkish translations:
O akşam yemeği hazırlıyor.
O, hazırlanıyor.
Çabucak hazırlanın.
Anne öğle yemeği hazırlıyor.
Bir fırtına patlamak üzeredir.
- Hazır olun.
- Hazırlanın.
- Hazırlan.
- Okula hazırlan.
- Okul için hazırlanın.
Ölmeye hazır olun.
Çay yapıyorum.
insan kendi sonun kendisi hazırlıyor
Meg kahvaltı hazırlıyor.
Benim yemeklerimi annem hazırlar.
En kötüsü için hazırlanıyorum.
Hazırlanıyor.
Annem kek yapar.
Tom kahvaltı hazırlıyor.
Düşüncelerimi çok önceden hazırlıyorum.
O, yolculuk için hazırlanıyor.
Tom bir fincan çay yapıyor.
Bir şok için hazır olun.
O sınava hazırlanıyor.
Tom gitmeye hazırlanıyor.
Kahve hazırla.
Yarın gitmeye hazırlanıyorum.
Aşçı lezzetli yemekler hazırlar.
- O çorbayı nasıl hazırlıyorsun?
- O çorba nasıl hazırlanıyor?
Küçük bir akrep. Tamam, bunu hazırlayalım.
Pekâlâ, bunun için hazırlanalım. Atlamak için hazır olun.
Yatmaya hazırlanıyorum.
Ben her gün öğle yemeği yaparım.
Tom'un bir şeyin peşinde olduğundan şüpheliyim.
Lütfen bize biraz çay yap.
Tamam, önce bunu ayarlayıp sonra da işe koyulacağız.
Kendini hazırla.
- Barış istiyorsan savaşa hazır ol.
- Barış istiyorsanız savaşa hazır olun.
Ölmeye hazır olun.
Etkisi için destekle.
Mary konservatuvarda ses sınavı için hazırlanıyor.
Yolculuğa çıkmak için valizini hazırlıyor.
Ben şimdi kahvaltı yapıyorum.
Bir erkek iş görüşmesine gideceği zaman
Aşçı her gün farklı yemekler hazırlar.
Müziği dinlerken yemeği hazırlar.
O göz açıp kapayıncaya kadar mükemmel yemekler yapar.
Bu kış ülkeni ziyaret etmeye can atıyorum.
Annem akşam yemeği hazırlıyor.
Tom Mary'nin doğum günü için özel bir şey planlıyor.
O, bu yıl Olimpiyat Oyunları için hazırlanıyor.
Hazırlan ve gidelim!
Biz sabah kahvaltısı hazırlıyoruz.
Pekâlâ, hazırlanalım. Kask takıp başlayalım.
Okulum kampüs müzik festivali için hazırlanıyor.
Yatmak için hazır olun.
Tom akşam yemeği hazırlıyor.
Yolculuk için hazırlan.
En iyiyi umut et; en kötüye hazırlan.
Bir şey başlıyor.
Ne düşünüyorsun, Tom ne kadar süredir sınav için hazırlanıyor?
Hazırlan! Yarın son gün.
Yangın alarmımız annem mutfakta yemek pişiriyorken bazen çalar.
Tüm Dünya'da aynı sorun var. Gözle görünmeyen küçücük virüs sonumuzu hazırlıyor.
Bu benim küçük kız kardeşim Sakiko. O benimle aynı yıl doğmuş ve şimdi sınavlarına çalışıyor.
Mary mutfakta Noel kurabiyeleri pişiriyor.