Examples of using "Tempête" in a sentence and their turkish translations:
Fırtına kötüleşiyor.
Bir fırtına patlamak üzeredir.
Fırtına hafifledi.
Fırtına tehlikelidir.
Yakında bir fırtına kopacak.
Bir fırtına yakındır.
Fırtınadan sonra, hava sakindi.
Fırtına bir ağacı devirdi.
Fırtına hiçbir hasara neden olmadı.
Bir fırtınaya yakalanacağız.
Bir kum fırtınası yaklaşıyor.
Bu fırtına da geçecek.
Dev gibi bir fırtına.
Bu bir kar fırtınası.
O, sıradan bir fırtına değildi.
Fırtına bir tayfuna dönüştü.
Onlar kar fırtınasına cesaretle karşı koydular.
Her yokuşun bir inişi vardır.
Biz bir fırtınaya yakalandık.
Fırtına daha da şiddetlendi.
Fırtına tekneyi batırdı.
Bir fırtınadan sonra sakinlik gelir.
Kimse bir fırtınadan söz etmedi.
Dün bir fırtına yaşadık.
Bir fırtına olacak.
Fırtına dışarı çıkmamızı engelledi.
Fırtına öncesi sessizlikti.
Fırtınadan sonra, okyanus sakindi.
Ben fırtına sırasında uyudum.
Buradan gidiyoruz. Fırtına geliyor.
Bu fırtınadan önceki sessizliktir.
Fırtına çok hasara sebep oldu.
Bir fırtına kentimize yaklaşıyor.
Kar fırtınası devam etti.
- Fırtına beni ayrılmaktan alıkoydu.
- Fırtına benim yola çıkmama engel oldu.
Bu rüzgar, fırtınanın habercisi.
Fırtına yaklaşıyor.
Büyük bir fırtına değildi.
Bir kar fırtınasına yakalandık.
Fırtına ne kadar sürecek?
Güçlü rüzgar bir fırtınanın geleceğini gösterir.
Ektiğini biçersin.
Tekne fırtına sırasında battı.
Fırtına sonrası deniz sakindi.
Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.
Fırtına yavaş yavaş dinginleşti.
Onlar bir fırtınanın geldiğini bildirdiler.
Fırtına esnasında elektrik kesildi.
Bu fırtınadan sonra hava daha serin olacak.
Şiddetli bir okyanus fırtınası Batı Hint adalarını vurdu.
Fırtına, treni durdurdu.
Fırtınanın ekonomi üzerinde ciddi bir etkisi vardı.
O sırada Napolyon cevaben fırtına boyutunda hareketlilik gösterdi
Çatı fırtınadan zarar görmüştü.
Bu tropik bir fırtınadır. Yakında sona erecek.
Yakında bir fırtına olacak gibi görünüyor.
Fırtına zamanında ulaşmamızı engelledi.
O, fırtınaya rağmen araba ile işe gitti.
Fırtına planlarımızı etkilememeli.
Bu fırtına daha ne kadar sürecek?
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Bir yağmur fırtınasında yakalandım.
O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
Bir fırtına onları eve hapsetti.
Fırtınadan dolayı elektriğimiz kesildi.
Denizde şiddetli bir fırtına vardı.
Radyoya göre, bir fırtınanın eli kulağında.
- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
Bu rüzgâr yaklaşan fırtınanın habercisi.
Tren fırtına nedeniyle durdu.
- Uçak fırtına nedeniyle havalanamadı.
- Uçak fırtına nedeniyle kalkamadı.
Fırtına herhangi bir hasara neden oldu mu?
Biz büyük bir kar fırtınasına yakalandık.
Fırtına, kayıp çocuğu aramamızı engelledi.
Bu fırtına ne zaman geçecek?
Fırtına nedeniyle, o gelmedi.
Bütün bu hasar fırtına sonucudur.
Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
Bir yağmur fırtınasında yakalandık.
Birçok okul bugün fırtına nedeniyle kapalı.
Gökyüzünün parlaklığı fırtınanın geçtiğini gösterdi.
Kötü bir fırtına nedeniyle dışarı çıkamadı.
Fırtına nedeniyle geç vardılar.
Yüzme havuzu fırtına nedeniyle kapalı.
Fırtınadan dolayı trenler durduruldu.
Kasaba fırtınadan sonra sel tarafından tahrip edildi.
Gezi, korkunç bir fırtına nedeniyle iptal edildi.
Ders fırtına nedeniyle iptal edildi.
Bir fırtına semte yaklaştığı için sokaklar boş.
Fırtına olmasaydı daha erken varırdım.
Tüm yolcuları fırtına sırasında deniz tuttu.
Kar fırtınası yüzünden dışarı çıkamadık.
Binalar dün gece fırtınadan zarar gördü.