Examples of using "Posséder" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir iş sahibi olmak istiyorum.
İnsanlar arazi sahibi olmak istiyor.
- İstemek sahip olmakla aynı değildir.
- İstememek sahip olmakla eştir.
Günün birinde, bir yelkenliye sahip olmak istiyorum.
Bir gün kendi evime sahip olmayı umuyorum.
Yalancılar iyi bir hafızaya sahip olmalıdırlar.
- Neden ABD hükümeti insanların silah sahibi olmalarına izin veriyor?
- Neden ABD hükümeti insanların silah almalarına izin verdi?
Tom'un amacı otuzundan önce bir ev sahibi olmaktır.
ve bu bana, ona sadece bugün sahip olmaktan daha anlamlı geliyor.
Yalancılar iyi bir hafızaya sahip olmalıdırlar.
ve sahip oldukları gökdelenlerin sayısını artırmak için çalışıyorlar
Ben her zaman kendi işime sahip olmanın hayalini kurdum.
Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.